YÖK Başkanı Özvar, milli sporcularla birlikte “Spor Dostu Kampüs” projesini tanıttı
Özvar, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) düzenlenen etkinlikte, YÖK’ün “Spor Dostu Kampüs” projesinin tanıtımını, 35 branştan 200’e yakın milli sporcu ile yaptı.
Etkinlikte, öğrencilerin katıldığı bisiklet yarışının startını veren Özvar, basketbol müsabakasını da “hava topu” ile başlattı. Özvar, daha sonra üniversitenin futbol takımı ve akademisyenlerle halı saha maçı yaptı.
Burada etkinliğe katılanlara hitap eden Özvar, projenin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı haftasında ve Ondokuz Mayıs Üniversitesinde ilan edilmesinin önemini vurgulayarak, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı.
Sporun, insanın fiziksel, sosyal, psikolojik, kültürel ve zihinsel gelişimini güçlendirerek sağlıklı bir toplumun oluşmasına katkı sunduğunu belirten Özvar, sporun ayrıca kişiliğin oluşumunu, karakter özelliklerinin gelişimini sağlayan, bilgi, beceri ve tutum kazandırarak çevreye uyumu kolaylaştıran, kişinin mücadele gücünü arttırmanın yanında belli kurallara göre rekabet ölçüleri içerisinde mücadele etmeyi öğreten önemli bir eğitim aracı olduğunu anlattı.
Kalkınma Planlarında bireylerin spora aktif katılımlarını teşvik etmek, sporu bir yaşam tarzı olarak benimsetebilmek ve okullardan başlayarak örgütlü biçimde kitlelere yayılmasını sağlamanın Türk spor politikalarında temel ilke olduğuna işaret eden Özvar, küresel salgın ve dijital bağımlılık nedeniyle özellikle son yıllarda gençler arasında ortaya çıkan fiziksel aktivite yetersizliğinin önemli bir sorun haline geldiğini vurguladı.
Bu alanda yapılan araştırmaların, üniversite öğrencilerinin yüzde 83’ünün fiziksel aktivitenin hiç olmadığı ya da düzensiz olduğu bir yaşam tarzı anlamını taşıyan “sedanter yaşam tarzı”na sahip olduklarını ortaya koyduğunu aktaran Özvar, “Bu nedenle, kampüslerimizde öncelikli olarak fiziksel aktivite ve düzenli egzersize katılımı artırmak için gerekli eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılarak, gençlerde spor yapma bilincinin artırılması ve gençler arasında egzersizin bir yaşam alışkanlığına dönüşmesini hedefliyoruz.” diye konuştu.
Düzenli spor yapmanın bir yaşam felsefesi haline getirilmesi hedefleniyor
YÖK Başkanı Özvar, Spor Dostu Kampüs Projesinin hedeflerini şu sözlerle anlattı:
“Proje ile üniversite öğrencilerinin ders dışı zamanlarının değerlendirilmesi, gençlerimizin beden ve ruh sağlıklarının korunması ve dengeli gelişim süreçlerine destek sağlanması, gençlerimiz başta olmak üzere kampüslerimizde yaşayan herkesin spor ve fiziksel aktiviteye özendirilmesi ve düzenli spor yapmanın bir yaşam felsefesi haline getirilmesi, kampüslerde bulunan spor tesislerinin ve aktivitelerin geliştirilmesi, spor faaliyetlerinde paydaşlarla işbirliklerinin artırılması, öğrenci toplulukları ve kulüplerinin yaygınlaştırılarak sportif faaliyetlerinin artırılması, dezavantajlı ve desteğe ihtiyacı olan öğrencilerin spor faaliyetlerine katılımlarının sağlanması, üniversitelerimizin akademik ve idari personelinin de fiziksel aktivitelerinin desteklenmesi ve spor yapmalarının sağlanması, üniversitelerimizde spor dostu ve sağlıklı kampüslerin oluşturulması ile ilgili farkındalığın artmasına katkı sağlanması hedeflenmektedir.”
“Spor yapmaya teşvik eden üniversitelere bayrak verilecek”
Üniversitelerin çoğunun, en son teknolojiyle donatılmış modern spor tesislerine sahip olduğunu dile getiren Özvar, proje ile öğrencilerin ve çalışanların sağlıklı yaşam biçimlerini sürdürmelerine ve spor yapmalarına destek olmayı hedeflediklerini söyledi.
Özvar, projeye ilişkin, “YÖK olarak alan uzmanı akademisyenlerimiz, çeşitli üniversitelerimizin sağlık, spor ve kültür daire başkanları ve Üniversite Spor Oyunları Federasyonumuz başta olmak üzere tüm paydaşlarımızla uzun süreden beri yaptığımız istişareler sonunda geliştirdiğimiz Spor Dostu Kampüs Değerlendirme Kriterleri aracılığıyla üniversitelerimizin bu alandaki performansları yıllık olarak ölçülecektir.” bilgisini paylaştı.
Hazırlanan performans kriterleri arasında, üniversitelerin “spor dostu kampüs yaklaşımı” ile ilgili misyon ve vizyona ve buna dayalı bir stratejiye sahip olup olmadığından, kampüste sağlıklı yaşam ve spor faaliyetlerine yönelik ulusal ve uluslararası sertifikalara, kampüs sakinlerine yönelik bağımlılıkla mücadele amacıyla koruyucu-önleyici farkındalık çalışmalarının yapılıp yapılmadığına kadar birçok ölçüt yer aldığını bildiren Özvar, ayrıca üniversitelerde gerçekleşen ulusal ve uluslararası müsabakalar, bireysel spor faaliyetleri, takım sporları, zihinsel aktiviteler ile tesislerin bakım, güvenlik ve temizliğinin ölçülmesi gibi birçok konunun da kriterler arasında olduğunu kaydetti.
Özvar, projeye ilişkin şu bilgileri verdi:
“Üniversitelerimiz tarafından yapılacak başvurular, tarafsız ve alanında uzman panelistler tarafından değerlendirilecek ve değerlendirme sonuçları, her yıl 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı haftasında kamuoyumuzla paylaşılacaktır. Ayrıca her yıl düzenli olarak yayımladığımız Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda da bu alana yer vermeyi düşünüyoruz. Spor Dostu Kampüs Projesi’ni Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte yürüteceğiz. Gençlik ve Spor Bakanlığının üniversitelerimize sağladığı spor altyapısı imkanlarıyla beraber Bakanlığın diğer imkanlarından da istifade etmek suretiyle üniversite öğrencilerimizi düzenli spor yapmaya teşvik eden üniversitelerimizi ön plana çıkarmaya ve sıralamada bu üniversitelerimize Yükseköğretim Kurulu ve Bakanlığımız tarafından belirlenen muhtelif bayraklar teslim edilecektir. Her yıl bu sıralama yoluyla üniversitelerimizin spora yapmış olduğu katkı ölçüsünde sıralaması değerlendirilecektir.”
Bakanlık, projeye ayrı bir başlık altında destek verecek
Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Halis Yunus Ersöz ise Spor Dostu Kampüs projesiyle sporun kitleselleşmesini hep birlikte sağlayacaklarını ifade etti.
Bakanlık olarak 2024 yılını “Hareketlilik Yılı” ilan ettiklerini hatırlatan Ersöz, bu kapsamda hem fiziksel hareketlilik hem akademik hareketlilik hem de kültürel hareketliliğe önem verdiklerini vurguladı.
Proje kapsamında üniversitelerin sıralanacak olmasının önemine dikkati çeken Ersöz, “Bakanlık olarak hem yurtlarımızla hem spor tesislerimizle hem federasyonlarımız aracılığıyla, kulüplerimiz aracılığıyla spora oldukça kapsamlı destekler vermekteyiz. Bu proje bağlamında yapacağımız desteği ayrı bir başlık altında değerlendireceğimizi de buradan ifade etmek istiyorum.” dedi.
YÖK ile yürütülen projelerden örnekler veren Ersöz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Eminim ki bu proje de Gençlik Spor Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunun birlikte çalışacağı, birlikte omuz vereceği bir çalışma olacak. Ben öğrencilerden idarecilerini, rektörlerini, hocalarını zorlamalarını istiyorum ve onları tüm tesislerimize davet ediyorum. Bakanlığımızın 3 binin üzerinde spor tesisi var. Ülkenin fiziki kapasitesi ve insan kaynağı yeterli. Önemli olan bu fiziki kapasiteyi ve insan kaynağını birlikte değerlendirelim. Bizim tesislerimiz, üniversitelerin tesisleri, Milli Eğitim ve kamunun diğer tesisleri, öğrencilerimizin, gençlerimizin emrinde. Buraların hepsini etkin kullanalım. Biz okullara, üniversitelere antrenörler gönderelim ve böylece de gençlerimizi daha yoğun bir şekilde sporla buluşturalım.”
YÖK Başkanı Özvar, etkinliğin sonunda, Türkiye Üniversite Sporları Federasyonunca düzenlenen Futbol Süper Lig’de birinci olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi futbol takımı ile üniversitenin tekvando kadın takımının şampiyon sporcularına ödüllerini takdim etti.