TÜRKİYE’NİN YUMUŞAK GÜÇ ENSTRÜMANI OLARAK KÜLTÜREL DİPLOMASİ VE İLETİŞİM
T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 2022 yılında yayınlanan “Türkiye’nin Yumuşak Güç Enstrümanı Olarak Kültürel Diplomasi ve İletişim” isimli kitap 369 sayfadan oluşmaktadır. Kitabın yayınlandığı dönem Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politika faaliyetleri içerisinde önemli geri dönüşler aldığı günümüz şartlarına rastlaması ve kültürel diplomasi literatürüne katkı sağlaması önemli bir gelişmedir.
Bu kitap incelemesinin temel amacı da literatüre ve fikir dünyasına ciddi katkılar sunan bu kitap hakkında detaylı bir inceleme ve okuma rehberi sunmak olacaktır.
Kitap, kavramsal ve kuramsal boyutunda kültürel diplomasiyi akademi, sivil toplum, medya, kentler ve uluslararası yerel diplomasi ağları üzerinden ele almaktadır. Kitabın uygulama boyutunda iki dünya örneğine ve Türkiye’nin kamu kurumları bağlamında ise Türk Kızılay, AFAD ve YTB’nin kültürel diplomasi faaliyetlerine yer verilmektedir. Takdim yazısında yüzyıllardır oluşturulup sürdürülen olumlu Batı imajı karşısında olumsuz Doğu imajının bir tarafgirlik yaklaşımı olarak sürdürülmeye çalışılması karşısında Türkiye’nin tarihi kültür coğrafyası başta olmak üzere toplumlara kendini tanıtma hedefi doğrultusundaki çalışmaları ile olumlu dönüşler aldığı, almaya da devam edeceği somut örnekleri ile okuyucuya sunulmuştur.
Editörleri Prof. Dr. Zakir Avşar, Prof. Dr. Mehmet Şahin, Doç. Dr. M. Mücahit Küçükyılmaz, Dr. Serkan Ökten, Dr. Mariana Popescu Veske olan, Takdim yazısı bizzat Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun tarafından, Önsöz kısmı Prof. Dr. Zakir Avşar tarafından yazılmış olan kitap on bir ana bölüm üzerine inşa edilmiştir. Bu bölümler sırasıyla şu şekilde işlenmektedir;
1. Teorik Çerçevede Kültürel Diplomasi
Prof. Dr. Zakir Avşar ve Dr. Serhan Koyuncu tarafından kaleme alınan bölümde çağın diplomasi uygulamalarına ilişkin yapılan tanımlamaların ortak bir bileşeni olarak dikkat çeken kamu diplomasisi ve kültürel diplomasi kavramları teorik anlamda ele alınmıştır. Kamu diplomasisinin merkezi unsuru olan kültürel diplomasi kavramı tanımlama ve örneklendirmeler, tarihsel süreçte oluşum ve gelişimi ifade edilen açıklamalar ile tablo ve şekiller eşliğinde işlenmiştir. Kültürel diplomasi araçlarıyla ulaşılan hedeflerin sıcak savaşlarla ulaşılan hedeflerin çok ilerisinde olduğunun görülebileceği yanında, savaş durumunda olan iki ülkenin, savaş sonrasında ilişkilerini yeniden geliştirebilmelerinin önünü açma potansiyeline sahip olduğu; ayrıca sıcak savaşı kısa bir sürede sona erdirmeye yönelik bir baskı aracı olma özelliğinin de bulunduğu vurgulanan önemli konular arasındadır. Kültürel diplomasi yoluyla savaş halinde olan iki ülkenin halkları arasındaki iletişim bağının kopmasının önüne geçilebileceği ve iki ülke halkı arasında düşmanlık algısının ortaya çıkmasının engellenebilir olduğu ifade edilmektedir.
2. Kültürel Diplomasi ve Yumuşak Güç
Prof. Dr. Zakir Avşar ve Prof. Dr. Mehmet Şahin tarafından kaleme alınan bölümde bir kamu diplomasisi türü olan kültürel diplomaside yumuşak güç araçlarının kullanılır olduğu, yumuşak gücün kapasitesini belirleyen kültürel araçların kültürel diplomasinin ana bileşenleri olduğu belirtilmiştir. Yumuşak güç ile kültürel diplomasi arasında doğrudan ve belirleyici bir etkileşimin bulunduğu ve kültürel diplomasinin yöntem olarak yumuşak gücü kullandığı belirtilmektedir. Tarihsel olarak gücün en önemli göstergesi savaştaki başarılardır yaklaşımının bugün değiştiği; teknoloji, eğitim ve ekonomik büyüme faktörleri uluslararası güçte daha önemli hale gelirken coğrafya, nüfus ve doğal kaynaklar önemini yitirmeye başlamıştır tespitinde bulunulmuştur. Yumuşak Güç – Sert Güç İlişkisi şekil ve yorumlamalar ile ele alınmaktadır. Yaşadığımız bilgi çağında ülkelerin yumuşak güçlerini arttırmaları için nelerin gerektiği de ele alınan konular arasındadır. Yumuşak gücün temelleri de işlenen bölümde kültürel diplomasi ile yumuşak güç arasında yakın bağ bulunduğu, kültürel diplomaside kullanılan araçların tümünün kültürel niteliğinden dolayı, bu araçların birer sert güç aracı olma olasılığının neredeyse yok düzeyinde olduğu, bu nedenle kültürel diplomasi ile yumuşak güç arasındaki ilişkinin, nitelik bakımından kamu diplomasisi ile yumuşak güç arasındaki ilişkiden daha yoğun ve daha yakın bir ilişki halinde bulunduğu anlatılmaktadır.
3. Kültürel Diplomasi ve Sivil Toplum
Prof. Dr. Zakir Avşar ve Doç. Dr. M. Mücahit Küçükyılmaz tarafından kaleme alınan bölümde sivil toplum, tanımlama ve açıklamalar eşliğinde işlenmiştir. Sivil toplumun sahip olduğu roller, tipolojik olarak sivil toplum aktörleri ve demokrasi ile sivil toplum arasındaki vazgeçilmez ilişki anlatılmıştır. Sivil toplum kuruluşlarının uluslararası sınıflandırmasının tablo ve açıklamalar eşliğinde anlatıldığı bölüm, kültürel diplomasi ile ilgili belli başlı özellikleri de içermektedir. 20’nci yüzyılın son çeyreğinde dünya genelinde yaşanan demokratikleşme süreci ile sivil toplum kuruluşlarına yönelik algı değişmiş ve böylece sivil toplum kuruluşları daha cazip hale gelmiş ve kültürel diplomaside kullanılan en önemli araçlardan biri olmuştur yorumunda bulunulmuştur. Bu enstrümanın kurumsal-resmî araçlara göre çok daha hızlı ve kalıcı sonuçlar oluşturabileceği vurgulanmıştır.
4. Kültürel Diplomasi ve Medya
Dr. Serkan Ökten tarafından kaleme alınan bölümde kültürel diplomasi ve medya işbirliği ele alınmaktadır. Geleneksel medyanın kültürel diplomasi aracı olarak ifade edildiği içerikte ulusal ve uluslararası yayın yapan kuruluşlar örneklendirmeler eşliğinde ifade edilmektedir. TRT örneğinde yayın içerikleri ve yayın dilleri tablo ve açıklamalar eşliğinde anlatılmaktadır. Kültürel Diplomasi aracı olarak dizi ve filmler, film festivalleri, ulusal veya uluslararası örnekleri ile işlenmiş; Türkiye’de düzenlenen uluslararası film festivalleri tablo ve açıklamalar eşliğinde belirtilmiştir. Türkiye’nin bakanlık düzeyinde yapmış olduğu faaliyetler ile hedefler ve sosyal medya, iletişim aktörleri bölüm içerisinde yer alan konular arasındadır. “İnsan odaklı bakış”, “adalet duygusu”, “gönül kazanma çabası”, “hakikat yolundan ayrılmama” ve “sürekli daha ileriye” vizyonuyla hareket eden Türkiye İletişim Modeli’nin kültürel diplomasi çalışmalarına da yansıtılmasına yönelik mekanizmaların oluşturulduğunun görüldüğü; İleriki süreçte bu modelle birlikte koordinasyon içinde ve küresel çapta yapılan iş birlikleriyle hareket eden kamu diplomasisi ve kültürel diplomasi aktörlerinin faaliyetlerinin diğer ülke örnekleriyle karşılaştırıldığında köklü tarih ve kültür zenginliği, diplomasi gücünün ve geniş gönül coğrafyasının avantajıyla Türkiye için özgün uygulama ve daha büyük başarılara neden olması muhtemeldir tespiti ile tamamlanmıştır.
5. Kültürel Diplomasi ve Akademi
Prof. Dr. Zakir Avşar ve Dr. Serhan Koyuncu tarafından kaleme alınan bölümde kültürün betimsel, tarihsel, kuralcı, psikolojik, yapısalcı ve genetik tanımı açıklanmaktadır. Diplomasi, yumuşak güç tanımlama ve açıklamalarının da işlendiği bölüm yumuşak güç – sert güç ilişkisini tablo ve açıklamalar şeklinde ele almıştır. Askeri Güç – Ekonomik Güç – Yumuşak Güç karşılaştırması tablo ve açıklamalar ile kullanılmıştır. Kamu diplomasisi, kültürel diplomasi konuları ile beraber kültürel diplomasi uygulama alanlarının nitelikleri de maddeler halinde okuyucuya sunulmuştur. Kültürel diplomasi, kamu diplomasisi, propaganda ve markalama arasındaki farklılıklar tablo ve açıklamalar eşliğinde anlatılmaktadır. 1945 sonrası dönemin kültürel çıktılarının ideolojik bir propaganda aracı olarak popülerleştiği dönemi ifade ettiği, kültürel diplomaside yükseköğretimin önemli bir bileşen haline geldiği; devletlerin, sivil toplum örgütlerinin ve bireylerin sanat, değişim programları, kültürel tanıtımlar için büyük oranlarda para ve zaman harcadığı, oransal açıdan büyük projeler ürettiği başka bir dönemin olmadığı, bir ülkenin yükseköğretim sisteminin uluslararasılaşmasının, kültürel diplomasi açısından o ülkeye katkı sağlayacağı, bunun yolunun da yükseköğretim alanında uluslararası programların, süreçlerin ve diğer yapılanmaların içerisinde yer almak olduğu tespiti yer almaktadır.
6. Kent ve Kültürel Diplomasi Boyutuyla Uluslararası Yerel Diplomasi Ağları
Azize Ökten tarafından kaleme alınan bölüm sanayileşme ile birlikte küreselleşme, kent teriminin sözlük anlamı, yerel diplomasi ağları içinde yer alan birçok uluslararası kuruluşun, sivil toplumun kültürel alandaki faaliyetlerini ortaya koymanın yanı sıra özellikle kardeş şehir ilişkileri ile ülkelerin karşılıklı iş birliklerini ortaya çıkarmak şeklindedir. “Küreselleşme ile birlikte artan nüfusun, farklı gereksinimlere ihtiyaç duyması merkezi yönetimle birlikte yerel yönetimlerin de sınır ötesi roller üstlenmelerine sebebiyet vermiştir. Bu bakımdan, özellikle gelişmiş ülkeler ile kurulmuş olan karşılıklı iş birlikleri, sürdürülebilir kalkınma üzerinden ülkelerin ekonomilerini kültürlerinin korunmasını daha efektif hale getirecektir.” tespitleri işlenmektedir. Yerel birimler üzerinden çeşitli yerel diplomasi ağları ile iş birliklerinin kurulması ve bu iş birliklerin Avrupa Birliği üyesi ülkeler ile Türkiye arasında kurulan kardeş şehir ilişkileri kültürel diplomasi boyutuyla açıklanmıştır. Yerel diplomasi ve kültürel diplomasi kavramları, kültürün yerel diplomasideki yeri, kültür için gündem 21 belgesi, kültür 21 eylemleri, çeşitli yaklaşımlar eşliğinde açıklanmaktadır. Türkiye’nin üyesi olduğu uluslararası yerel diplomasi ağları tablo ve açıklamalar eşliğinde anlatılmaktadır. AB ülkeleri ve Türkiye’nin kardeş şehir ilişki sosyogramı, AB ülkeleri ve Türkiye’nin kardeş şehir sayıları, Türkiye’deki illerin kardeş şehir sayıları, yıllara göre kardeş şehir sayıları grafik ve tablolar ile görseller eşliğinde okuyucuya sunulmuştur. “Kamu diplomasisi kapsamında kardeş şehir ağlarının artırılmasına yönelik çalışmalar ülkelerin gerek yerel diplomasi gerekse kültürel diplomasi politika ve faaliyetlerinin güçlendirilmesine katkı sunarak farklı ülkelerin şehirleri ve toplumları arasında karşılıklı fayda sağlayacak nitelikte fırsatlara kapı açmaktadır.” tespiti ile bölüm sona ermektedir.
7. Amerikan Dış Politikasında Yumuşak Güç Enstrümanları ve Kültürel Diplomasi
Prof. Dr. Mehmet Şahin ve Orhan Çifçi tarafından kaleme alınan bölümde uluslararası politikada başta askerî ve ekonomik indikatörler olmak üzere hâlihazırda süper güç konumunda bulunan ABD’nin, dış politika uygulamalarında kültürel diplomasinin yeri ve önemi açıklanmaktadır. İlk olarak kültürel diplomasi temeline oturtulan teorik ve kavramsal çerçeve analiz edilmekte ve ilgili literatür içindeki kültürel diplomasi kavramsallaştırmasına odaklanılmaktadır. Ayrıca kültürel diplomasinin devletler tarafından nasıl ve hangi araçlarla kullanıldığına teorik yönleriyle bir açıklama üretilmektedir. Çalışmanın odaklandığı vaka özelinde ABD’nin Soğuk Savaş dönemi ve günümüzde kültürel diplomasiye dış politikasında nasıl bir önem atfettiği ve uygulamalarında hangi araçları öne çıkardığı açıklanmaya çalışılmaktadır. Bununla birlikte bilhassa son dönemlerde ABD’nin gerek iç politikasında gerek dış politikasında ortaya çıkan gelişmeler ışığında hegemonik bir gerileme süreci içerisine girmesi sonucu kültürel diplomasi uygulama alanlarında da önemli sınırlılıklar belirmiştir. Çalışmanın son bölümünde hangi dinamiklerin ABD’nin yumuşak gücü ve kültürel diplomasisine zarar verdiğine yönelik bir açıklama üretilmektedir. Bunun yanında, Soft Power 30 İndeksine Göre Ülkelerin Yumuşak Güç Alanında Başarı Sıralamaları, ABD’nin Uluslararası İmajı/ Olumlu (2016-2020) tablo, grafik ve açıklamalar eşliğinde anlatılmaktadır. “ABD’nin uzun yıllardır farklı coğrafyalar üzerinde askerî müdahale ya da vekâlet yoluyla yürüttüğü savaşlar, sahiplendiği politik değerlerin dünya kamuoyu bakış açısındaki yerini bütünüyle olumsuz etkilemiştir. 2017 Ocak ayında başkanlık görevine başlayan Donald Trump’ın iç ve dış politikada uygulamaya koyduğu yaklaşım ve söylemlerin yanı sıra ülkenin göçmenlere bakış açısı ve ülke içinde ırklar arası ayrımcılığın derinleşmesi de ABD’nin kendi kültürel değerlerini diğer toplumlar üzerinde kullanabilme kapasitesini kısmen ortadan kaldırmıştır.” ifadeleri çalışmanın vurucu tespitleri arasındadır.
8. Moldova Diasporasının Avrupa Birliği ve Moldova Cumhuriyeti Kültürel İlişkilerindeki Rolü
Dr. Mariana Popescu Veske tarafından kaleme alınan bölümde Moldova diasporasının sosyal medya paylaşımları, kültürel diplomasi ve diaspora diplomasisi kavramları ekseninde irdelenmiştir. Bununla birlikte AB-Moldova Cumhuriyeti ilişkilerinin kronolojisi, Moldova diasporası, Moldova diasporasının bulunduğu ülkeler, sınır komşularındaki moldovalılar, AB ülkelerindeki moldovalılar, görseller eşliğinde okuyucuya sunulmuştur.
9. Türk Kızılayın Kültürel Diplomasi Çalışmaları
Dr. Kerem Kınık tarafından kaleme alınan bölümde insani yardım ve kültürel diplomasi kavramları, Türkiye Kızılay Derneği ve Kızılayın faaliyet alanları ele alınmıştır. Uluslararası Kızılhaç Kızılay hareketi, Kızılayın Kültürel Diplomasi çalışmalarının işlendiği bölümde arşiv çalışmaları tablo ve açıklamalar eşliğinde anlatılmaktadır. Uluslararası etkinliklere ev sahiplikleri ve Türk Kızılay Daimî Delegasyonları üzerinden yürütülen uluslararası insani yardım faaliyetleri açıklayıcı bir şekilde okuyucuya sunulmuştur. “Uluslararası insani yardım çalışmaları Kızılayın 7 temel ilkesi olan insanlık, bağımsızlık, tarafsızlık, ayrım gözetmeme, gönüllü hizmet, birlik ve evrensellik prensipleri çerçevesinde ve insani yardım standartları temel alınarak yürütülmektedir. Bu yönüyle bu çalışmalardaki esas amaç, kültürel diplomasi faaliyeti yürütmenin ötesinde insan ızdırabını dindirmektir. Ancak zikredilen çalışmaların doğal sonucu olarak kültürel diplomasi kapsamında değerlendirilebilecek çıktılar ürettiği aşikârdır.” tespiti bölümün en önemli kısmıdır.
10. AFAD’ın Kültürel Diplomasi Çalışmaları
Dr. Önder Bozkurt tarafından kaleme alınan bölümde AFAD Başkanlığının yürütmüş olduğu çalışmalar ülke isimleri bazında açıklanarak Türkiye’nin, AFAD Başkanlığı ile birlikte uluslararası alanda faaliyet yürüten diğer kurum ve kuruluşları ile birlikte 5 kıtada 65 ülkede, deprem, sel, kuraklık, kıtlık, yangın ve iç karışıklıklar gibi afet ve acil durumlardan etkilenen nüfusa yardım etmek üzere insani yardım çalışmaları gerçekleştirmekte olduğu geniş bir biçimde işlenmektedir. Bununla birlikte kültürel ve insani diplomasi çalışmaları bağlamında AFAD’ın iş birliği içinde bulunduğu uluslararası kuruluşlar, AFAD’ın yönetici kadrosunda yer aldığı/üyesi olduğu uluslararası kuruluşlar ve kurumsal işbirliği anlaşmaları ele alınan önemli kısımlar arasındadır.
11. Kültürel Diplomasi Aracı Olarak YTB
Sait Yusuf tarafından kaleme alınan bölümde başkanlığın tarihsel evrimi, yürütmekte olduğu çalışmaların hitap ettiği üç ana grup (Sayıları 6,5 milyonu bulan yurtdışı vatandaşlarımız; dil, din, kültür ve tarihî bağlar ile bağlı bulunduğumuz soydaş ve akraba topluluklarımız; Türkiye’nin gönüllü elçileri olarak addettiğimiz uluslararası öğrencilerimiz) ele alınmaktadır. Bölümde, yurtdışı vatandaşlar, soydaş ve akraba topluluklara yönelik çalışmalar, uluslararası öğrencilerle ilgili çalışmalar rakamsal verilerle açıklanmaktadır. “Kültür diplomasisi alanında YTB de çok önemli ve özel görevler üstlenmiş ve bunun gereğini yerine getirme konusunda son derece başarılı mesafeler kat etmiştir. Çok dinamik bir alan olan kültürel diplomasi, araçları ve uygulama yöntemleri bakımından sürekli biçimde değişime ve geliştirmeye muhtaç bir konudur. YTB de her daim yeniliğe açık biçimde Türkiye’nin dış politika vizyonuna uygun kültürel diplomasi araçlarını geliştirmekte ve uygulamaktadır.” ifadesi bölümün önemli tespitleri arasında yer almaktadır.