ÖZDEBİR: NÜKLEER SEKTÖRDE HEDEFLERİMİZİN ÜSTÜNE ÇIKACAĞIZ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun destekleriyle Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Mühendisler Derneği (NMD) tarafından düzenlenen 3. Nükleer Santraller Fuarı ve 7. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES) 4-5 Mart 2020 tarihlerinde Pullman İstanbul Convention Center’de gerçekleştiriyor.
Fuar ve Zirve’nin açılışını ASO Başkanı Nurettin Özdebir, NPPES ve NMD Başkanı Erol Çubukçu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü İbrahim Halil Dere, Akkuyu Nükleer Güç Santrali Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anton Dedusenko yaptı.
Zirvenin açılışında konuşan ASO Başkanı Özdebir, nükleer enerji konusuyla uzun bir süredir ilgilendiklerini hatırlatarak, Türk sanayisine nükleer sektöre hizmet edebilecek kabiliyetleri kazandırabilmeyi hedeflediklerini anlattı.
Özdebir’in konuşması şöyle:
“Bu alanda üretim yapabilecek bilgi, birikim ve kapasiteye sahip olan Ankara, 13 organize sanayi bölgesiyle ileri teknoloji yatırımlarının yüzde 20’sine ev sahipliği yapmaktadır. Ankara imalat sanayiinde yapılan üretimin yüzde 40’a yakını yüksek ve orta yüksek teknolojilidir.
Ayrıca 82 Ar-Ge Merkezi, 20 Tasarım Merkezi, 7 Teknoloji Geliştirme Bölgesiyle Ankara, İstanbul’dan sonra rekabetçiliğin en gelişmiş olduğu 2. kentimizdir. Savunma, demir-çelik, makine, elektrik ve elektronik, iş makineleri, medikal ve yazılım sektöründe öne çıkan Ankara, 2019 yılında 200’den fazla ülkeye 8,3 milyar Dolarlık ihracat yapmıştır.
4’ü Araştırma olmak üzere 18 üniversiteye sahip olan Ankara, insan kaynağının niteliğiyle de önemli bir avantaj sağlamaktadır. Ankara’nın yukarıda saydığım özellikleri ve kapasitesinin bizi nükleer alanda da hedeflediğimiz seviyeye ulaştıracağına inanıyorum. Ankara ile başlattığımız bu süreç, Nüksak kanalıyla diğer kentlerimizdeki sanayicilerimizle geliştirdiğimiz işbirliklerimizle, bizi bu alanda tüm Türkiye’de daha etkin hale getirecektir.
Geçen yılki zirveden bu yana nükleer alandaki çalışmalarımız bugün bu Fuara da katılan Fransız, Çek, Japon ve Rus kuruluşları ile gerçekleştirdiğimiz güçlü temaslar ve ortak çalışmalarla başarılı bir şekilde devam ediyor.
NÜKSAK Nükleer Sanayi Kümelenmesi ile sürdürdüğümüz bu çalışmalar sayesinde sanayicimizin tüm ihtiyaçlarına cevap vermek üzere oluşturduğumuz ulusal ve uluslararası iş ağımızı her yıl daha da geliştiriyoruz.
Türk sanayisine, nükleer sektöre hizmet edebilecek kabiliyetleri kazandırabilmek için yola çıktığımızı ifade etmiştim. Nükleer sektöre özel mühendislik ve malzeme teknolojilerinin geliştirilmesi ve imalatçı onayı süreçlerinde NÜKSAK Projesinde yer alan sanayicilere önemli destekler sunabiliyoruz.
Daha önce de birçok kez ifade ettiğim gibi, nükleer enerji Türk sanayisinin üretim kabiliyetine ve teknoloji seviyesine katkı sağlayabilecek en önemli unsurlardandır. Burada geliştirilecek olan kapasite sadece nükleer alanında değil, katma değeri yüksek diğer sanayi kollarında da kullanılabilecektir.
Nükleer enerjinin, arz güvenliğinin yanı sıra; ekonomik, endüstriyel ve teknolojik olarak ülkemize birçok fayda sağlayacağına yürekten inanıyorum.
Bu konuda ASO olarak Enerji Bakanlığı, Nükleer Düzenleme Kurumu, TAEK ve kurucu şirketlerle işbirliklerimiz son derece önemli ve başarılı bir koordinasyon içinde yürütüyoruz. Hem bizim, hem kamu tarafının yaptığı bu çalışmalar sonucu mevcut yerli üretimin kısa bir zaman içerisinde nükleer sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilecek duruma geleceğine de inanıyorum.
NÜKSAK üyeleri ile birlikte Ocak ayında Akkuyu sahasını ziyaret etme fırsatı bulduk. Bu ziyarette, ülkemizde kurulacak olan ilk nükleer güç santraline yönelik ne kadar hummalı ve titiz bir çalışma yapıldığına şahit olduk. Hem ben, hem de küme üyelerimiz, bu süreçle birlikte kazanılacak tecrübenin, hem Türkiye’de, hem de uzun vadede dünyadaki diğer nükleer santral projelerinde de Türk sanayisinin tedarikçi olmasına zemin hazırlayacağına inandık.
Türk sanayisini sektöre adapte etme sürecimizin düşündüğümüzden daha hızla olacağına ve yerlileşmeyle ilgili hedeflerimizin de çok üzerine çıkabileceğimize yürekten inanıyorum.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü İbrahim Halil Dere de Türkiye’nin nükleer enerji santrali inşa eden ülkelerden biri olduğunu belirterek, “Türkiye 2018 itibarıyla uluslararası literatürde nükleer enerji anlamında ‘nükleer kulüp’ olarak tarif edilen listeye girmiştir. Ülkemiz bu yoldaki çalışmalarına kararlı ve ısrarlı bir şekilde devam edecektir.” dedi.
Dere, nükleer enerjinin küresel iklim değişikliğiyle mücadele başta olmak üzere birçok açıdan dünya için öncelikli ve avantajlı bir enerji türü olduğunu ifade ederek, birincil enerji kaynakları bakımından büyük ölçüde ithalata dayalı bir ülke olan Türkiye için enerji arz güvenliğinin sağlanması bakımından nükleer enerjinin vazgeçilmez olduğunu söyledi.
Nükleer enerjinin Türkiye için milli bir hedef haline geldiğini vurgulayan Dere, “Nükleer enerjiye geçmek için bazı altyapı unsurlarının yerine getirilmiş olması gerekiyor. Bu nedenle biz Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) belirlediği altyapı unsurları bakımından çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Hukuki altyapı, sanayi altyapısı, insan kaynakları altyapısı ve toplumun nükleer enerjiye karşı olan tutumu gibi temel parametreler bakımından IAEA’nın belirlediği bu gerekliliklere uygun olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.” diye konuştu.
Dere, “Türkiye artık nükleer enerji santrali inşa etmekte olan bir ülkedir. Dolayısıyla, Türkiye 2018 itibarıyla uluslararası literatürde nükleer enerji anlamında ‘nükleer kulüp’ olarak tarif edilen bu listeye girmiştir. Ülkemiz bu yoldaki çalışmalarına kararlı ve ısrarlı bir şekilde devam edecektir.” dedi.
Nükleer Mühendisler Derneği Başkanı Erol Çubukçu ise fuar ve zirve programıyla ilgili ayrıntılı bilgi verdi. Çubukçu, Zirve’yi tedarikçilerle alıcıların buluşacağı önemli bir ticari platforma dönüştürmeyi hedeflediklerini de sözlerine ekledi.
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Aleksandr Voronkov ise sürdürülebilir ekonomik kalkınmada temiz, karbonsuz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına sahip olmanın önemini aktararak, bu kalkınma içerisinde nükleer enerjinin değerinin yeterince anlaşılamadığını vurguladı.
Voronkov, düşük karbon geçişinin nasıl olacağına her ülkenin kendisinin karar vermesi gerektiğine dikkati çekerek, “Türkiye nükleer enerji programına Rus nükleer teknolojisini tercih ederek başlama kararı aldı. Akkuyu NGS projesi, Türk nükleer endüstrisi için bir amiral gemisi niteliğinde. Bu da beni, Rosatom ve bu yıl 75’inci yılını kutlayan Rus nükleer enerji endüstrisi adına gururlandırıyor.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından fuarın açılışı gerçekleştirildi. ASO Başkanı Özdebir, önce ASO standını, ardından da tüm standları tek tek gezerek firmalar hakkında bilgi aldı.