“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLER ESKİSİNİN AYNISI OLMAYACAKTIR”
Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısından sonra açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkmalarına ilişkin ‘Gündemimize geldi ama daha netleşmedi.’ dedi. Koca, sosyal medyadaki ‘Emrullah Gülüşken’ iddiasına da yanıt verdi ve ‘Hiçbir akrabalık bağım yok.’ diye konuştu. Koca, ‘İstanbul için özel bir tedbirimiz yok, teması, mesafeyi, izolasyonu son derece önemsiyoruz.’ ifadelerini kullandı. ‘Pik dönemi içindeyiz.’ diyen Bakan Koca, “Kalıcı olması için temasın ve mesafenin çok önemli olduğunu söyleyebilirim. Tedbirlere uyulmazsa yeni bir pik dalgası olabilir. Ama bu tedbirlerle böyle bir şey olamaz.” dedi.
Koronavitüs Bilim Kurulu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede son durumu değerlendirmek üzere video konferans yöntemiyle toplandı. Vaka sayıları ve hastaların durumunun ele alınacağı toplantıda, tanı ile tedavi konusunda dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmeler değerlendirilerek, önlemler ele alındı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, video konferans aracılığıyla katıldığı Bilim Kurulu toplantısının ardından salgındaki son durumla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Sağlık Bakanı Koca’nın açıklamalarından satır başları:
BAŞARIDA 3 MADDE
Taviz vermezsek istediğimiz sonucu kısa sürede alabiliriz. Geride kalan günler kolay geçmedi. Hastalık bizi esir mi alacak diye endişe ettiniz. Hastalığa yakalanan yakınlarınız için endişe duydunuz, bir yakınınızı kaybettiyseniz büyük acı yaşadınız. O acıda sizinle beraberiz. Bilin ki elimizden geleni yaptık.
Dünkü veriler itibarıyla 3 milyon 152 bin kişi dünyada koronavirüse yakalandı. Hayatını kaybedenlerin sayısı dünyada 218 bini geçmiştir.
Şunu sormalı ve cevabı üzerinde durmalıyız. Türkiye dünyada hızla yayılan virüsü nasıl kontrol altına aldı? Başarımızın sırrını sizinle paylaşmak istiyorum.
Türkiye bu sınavdan şu ana dek yüzünün akıyla çıktı. Bizi bu noktaya, tedbirlere uyum ve titizlik getirdi.
11 Mart tarihinden sonraki süreçte kademe kademe uygulanan tedbirler sonuçlarda etkili oldu.
Türkiye koronavirüsü nasıl kontrol altına aldı ve salgını geriletti? Erken tedbirlerle aşama kaydettik.
Başarıda 3 madde sıralayabilirim. Tedbir, tespit, hızlı tedavi.
11 Mart’tan beri hiçbir testi tesadüfen yapmadık.
“ÇİN’DEN GELEN İLACI FARKLI KULLANIM OLUMLU SONUÇLAR ALDIK”
Yatak doluluk oranı yüzde 60’lardan yüzde 30’lara geriledi.
Şüphelilere odaklanmak yerine yaygın tarama yapan ülkeler istenen sonucu alamadı. Bu isabetli uygulamanın örnek alınacağını umuyoruz.
Tedavisi hastane şartlarında yapılması gereken hiçbir vakayı evine göndermedik, göndermiyoruz.
Durumu stabil olan hastalarımızın tedavisi aile hekimi gözetiminde evinde yapılıyor.
Görev yapan filyasyon ekibi sayımız 5849’dur. Bu ekipler hastaların temas zincirinde yer alan 468 bin 390 kişi tespit etmiştir.
İlaçları sipariş edip stoklamıştık. Bu hazırlık 11 Mart’tan öncedir. Çin başta olmak üzere antiviral ilaçları farklı tedavilerde kullandık.
Kovid-19 hastalarında uyguladığımız birçok tedavi dünyadakilerden farklılık göstermiştir. Kovid-19 hastaları için uyguladığımız yöntem hekimlerimiz tarafından geliştirilen bir yöntem olmuştur. Bakanlığımız alınan sonuçlara göre, her hafta tedavi aşamasını daha iyi duruma getirdi. Çin’den gelen ilaçların özelliklerini değiştirerek daha başka sonuçlar elde ettik. Virüse karşı henüz etkili bir ilaç geliştirilmedi. Ancak süreci hafifleten ve yardımcı olan ilaçlar var.
“HASTALIĞIN SEYRİNİ ÖNEMLİ ORANDA DEĞİŞTİRDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Tedavi konusunda dünyadan bir farkımız daha var. Virüsü taşıyan hastalara tedavi uygulanmıyor. Biz ise belirti gösteren herkese hemen, erkenden tedavi uyguluyoruz. Hastalarımızda zatürreye gidiş oranı azalmaya başladı.
Artık hastalarımızı ventilatöre erken değil, ileri aşamada bağlıyoruz. Tedavide gösterdiğimiz bir diğer gelişme ise yoğun bakımdaki hastalarımızı erken aşamada artık entübe etmiyoruz. Bunun hastalığın seyrini önemli oranda değiştirdiğini görüyoruz.
Yoğun bakımdaki hastaların vefat oranları 58’den 10’a düştü.
Entübe hastalarımızdaki vefat oranı 74’ten 14’e geriledi. Bu başarıların arkasında hekimlerimizin özen ve dikkati, tedavi yaklaşımlarımız, bilimsel yaklaşımlar ve hekim sanatının ustalıkları var. Gelişmeler hasta kayıp oranımızın azalmasında da aynı derecede etkili olmaktadır.
Türkiye’de şuanda hasta kayıp oranı 2.8’dir. Bu oran Avrupa’da en düşük, dünyada ise 80. sıraya karşılık gelmektedir.
Hastaya yüksek akımlı oksijen verme uygulaması ölüm oranlarını düşüren önemli bir faktör olmuştur.
Salgına karşı başarıyı 3 faktör sağladı. İlki tedbirlere uyan 83 milyondur. Diğeri filyasyondur. Son faktör de erken tedavidir.
11 Mart’tan bu güne geldiğimiz nokta kesin başarı noktası değildir. Başarı tedbirleri terk edeceğimiz başarı değil, tedbirlere sarılacağımız başarıdır. Yeni vaka sayısı henüz 0 değildir. Hastalık bitmedi, o hâlde mücadele devam etmelidir.
“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLER ESKİSİNİN AYNISI OLMAYACAKTIR”
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde siyasi irade tüm gücüyle mücadeleye destek verdi. Tam koordine içinde davranıldı. 5’inci haftada hastalığın seyri değişti. Artık veriler umut veriyor. Bu umudu sonuca ulaştırmak zorundayız. Önümüzdeki günler eskisinin aynısı olmayacaktır. Tedbirlere sarılmamızı gerektiren bir başarıdır bu. Vaka sayısı henüz 0 değildir. Aramızda virüsü taşıyan ve tanı konunan kişiler var. Tedbirlere devam etmeliyiz. İnanıyoruz ki her gün bir önceki günden daha iyi olacak.