Erdoğan: Milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak – Birlik Haber Ajansı

ANKARA-BHA

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin olağan kongrelerine devam ediyor. Erdoğn, partisinin Konya 8. Olağan İl Kongresi’nde açıklamalarda bulundu. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasına ilişkin de konuşan Erdoğan, “Siyasi hesaplaşma peşindeyseniz muhatabınız da yargı mensupları değil, siyasetçilerdir. Kusura bakmayın savcıları tehdit ederek, yargıya parmak sallayarak, mahkemelerin görevini yapmasını engelleyerek, bağırarak, çağırarak, nümayiş yaparak yargı mensuplarını baskı altına alarak hiçbir netice elde edemezsiniz.” dedi.

Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

“Tabii bunları en büyük vizyonları kırmızı kart göstermek, en büyük taahhütleri rakı fiyatlarını ucuzlatmak olanlara anlatabilmek mümkün değildir. Kırmızı kart oyunuyla kendi akıllarınca halkın seviyesine indiklerini sananlara rahmetli bir yazarımızın ifadesiyle diyorum ki, halkın seviyesine inilmez, halkın seviyesine çıkılır. Aslına bakarsanız kendi içlerindeki hırsızlık, arsızlık, taciz ayıplarının üzerine gitmek yerine yalan yanlış söylemlerle, lakayit çıkışlarla bize hücum edenlerin derdini gayet iyi biliyoruz. Partilerindeki rezillikleri düzeltmeye çalışmak varken vazifesini yapan kamu görevlilerine saldırmak zaten başlı başına bir suçluluk alametidir. Bunlar eski Türkiye’de hukuk önünde sahip oldukları ayrıcalıklarını kaybetmenin öfkesini bir türlü atamadılar. Sayın Özel ve şürekasına şunu açıkça söylemek durumundayım. Günümüz Türkiye’sinde siz dahil hiç kimsenin hukuku ve kanunları hiçe sayma, yok sayma, göz göre göre çiğneme hakkı yoktur. Hoşunuza gitmese de hukuk işleyecek, siz de buna saygı göstereceksiniz. 

Eğer siyasi hesaplaşma peşindeyseniz muhatabınız da yargı mensupları değil, siyasetçilerdir. Kusura bakmayın savcıları tehdit ederek, yargıya parmak sallayarak, mahkemelerin görevini yapmasını engelleyerek, bağırarak, çağırarak, nümayiş yaparak yargı mensuplarını baskı altına alarak hiçbir netice elde edemezsiniz. Dolayısıyla sağa, sola sataşmaktan, sürekli ona, buna saldırmaktan artık vazgeçin. Biz işte buradayız. Gelin milletin önünde kara kaplı defterleri ortaya serelim. Bakalım kimin yüzü kızaracak, kim yüzü ak olarak oradan çıkacak. Sayın Özel başka yerlerde harami arayacağına, kendisini fazla yormasın yanında yöresindeki şahıslara baksın. Dosyalardaki iddialara verecek cevapları olmadığı, yapılan hırsızlık ve arsızlıklar dün gibi aşikar olduğu için sürekli topu taca atıyorlar. Halbuki onlar da çok iyi biliyor ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşlarının, paniklemelerinin, ortalığı velveleye vermelerinin bir sebebi de işte bu hakikattir. Korkarız birkaç yıla kadar bunların hiçbirinin sokağa çıkacak, insanlar içine karışacak, hatta milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak. 

İşte Esenyurt’u gördünüz, Beşiktaş’ı gördünüz

Kardeşlerim, tek parti faşizminin varisi CHP, kollarındaki milletin değerlerine ve ülkenin kazanımlarına olan düşmanlıktan bir türlü kurtulamıyor. Parti içi iktidar kavgasına kendilerini öyle kaptırdılar ki, dünyada ne olup bittiğini görecek gözleri yok. Kongre ve adaylık hesabı yapmaktan, ülkenin ve milletin halini anlamaya, bölgedeki ve dünyadaki gelişmeleri takip etmeye fırsat bulamıyorlar. Öyle olunca da siyasi cambazlıklarla durumu kurtarmaya çalışıyorlar. İşte Esenyurt’u gördünüz, Beşiktaş’ı gördünüz. Haller ne durumda. Daha niceleri. Suriye ihtilafında nasıl bir söylem benimsediklerini, nasıl gayrimilli ve gayriinsani bir politika izlediklerini cümle alem biliyor. Hatırlayın, Suriyeli muhacirlere her türlü hakareti ettiler. 14-28 Mayıs seçimleri süresince bu insanlara karşı nefret siyasetinin dibini buldular. Trafik sıkışıklığından akmayan sulara kadar yerel yönetimlerdeki tüm beceriksizliklerini utanmadan sığınmacılara fatura ettiler.

13 yıl boyunca hükümetimiz ve Türkiye Cumhuriyeti aleyhine kurdukları cümlelerin binde birini devrik Şam rejimine karşı kurmadılar. Sustular, görmezden, duymazdan geldiler. Katliamları sadece seyrettiler. Gazze krizinde de yine benzer bir tutum sergilediler. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları başladığında katliamların sorumlusu olarak İsrail’i değil önce Filistinli direnişçileri ve Hamas’ı suçladılar. Millet bunlara tepki gösterince bu sefer, ‘Yok biz öyle demek istemedik.’ diyerek suçlarını bastırmaya çalıştılar. Burada şunu bir defa açıkça ifade etmek isterim; bunlarda vicdan olmadığı gibi, kızarmasını bilen bir yüz de yok. Şimdi çıkmışlar mahcubiyet duymadan başkalarına akıl veriyorlar. Kendilerini sorgulamak, acaba biz nerede yanlış yaptık demek yerine rol kapmaya çalışıyorlar.

Ülkeye ve millete dair herhangi bir gündemleri zaten yok. Milletin dertlerine, sıkıntılarına, beklentilerine çareler geliştirmek, ülkenin meselelerine kafa yormak yerine laf kalabalığıyla günlerini gün ediyorlar. Niçin biliyor musunuz? Çünkü bunlar çalışmayı, taş üstüne taş koymayı sevmiyorlar. Çünkü bunlar rahatlarının bozulmasını, konforlarının ellerinden gitmesini istemiyorlar. Üretmek, hizmet etmek, millet için ter dökmek bunların işlerine gelmiyor. Peki neden? Çalışmak emek ister. Zahmet ister. Birikim ister, fedakarlık ister. Çalışmak siyasi risk almayı, yıpranmayı göze almayı gerektirir. Sadece boş lafla siyasetçilik oynamanın ise hiçbir bedeli yoktur. Ama artık bu mızrak, bu çuvala sığmıyor, sığmaz. Siyaset üretemediklerini milletimiz gibi kendi seçmenleri de görüyor. Bunlarda vizyon olmadığını, ufuk olmadığını, ülkeye hizmet gibi bir dert olmadığını da insanlarımız çok iyi görüyor. CHP’ye oy veren vatandaşlarımızın partilerinin ve başındaki yöneticilerin durumlarına bakıp iç geçirdiklerini tahmin edebiliyoruz.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu