Çocukların Dezavantajlarını Ortadan Kaldıracak Adımlar Atılmamıştır
Çocukların Dezavantajlarını Ortadan Kaldıracak Adımlar Atılmamıştır
Kırıkkale Eğitim Sen, 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı Sonunda Eğitimin Durumu değerlendirme toplantısı düzenledi. Eğitim Sen Şube binasında gerçekleşen toplantıda Eğitim Sen üyeleri katıldı. Grup adına açıklama yapan Eğitim Sen Şube Başkanı Ayşe Avcı, “Eğitime erişimde, kız çocukları, mülteci çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, engelli çocuklar ve geçici koruma altındaki çocukların dezavantajlarını ortadan kaldıracak adımlar atılmamıştır.”dedi.
VELİLERİ DOĞRUDAN ETKİLEMİŞTİR
Avcı, “2021-2022 eğitim öğretim yılı bu gün (17 Haziran Cuma) sona erdi. Geçtiğimiz eğitim öğretim yılında resmi ve özel 14 bin 137 okul öncesi, 24 bin 778 ilkokul, 19 bin 323 ortaokul ve 13 bin 82 lise ile toplam 71 bin 320 okulda, 1 milyon 171 bin 891 öğretmen ve açık öğretim öğrencileri dâhil olmak üzere 17 milyon 436 bin 532 öğrenci ile eğitim ve öğretime devam edilmiştir.İki yılı aşkın süredir devam eden Kovid-19 salgını koşullarının eğitim öğretime olumsuz etkileri geçtiğimiz eğitim öğretim yılında yaşanan sorunları daha da ağırlaştırmıştır. Bununla birlikte eğitimin niteliğinde yaşanan gerilemenin sürmesi, son yıllarda belirgin şekilde artan eğitimde ticarileşme ve eğitimi dinselleştirme uygulamaları, okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin sürmesi, kalabalık sınıflar sorunu, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakalarının artması, mülakata dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulamasının sürmesi, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu, yeterli hizmetli, memur, teknik personel atanmaması vb. gibi çok sayıda sorun, eğitim sisteminin belli başlı sorunları olarak geçtiğimiz öğretim yılına da damgasını vurmuştur.Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılırken, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları 2021-2022 eğitim öğretim yılında bizzat iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) eliyle yapılan yasal düzenlemeler ve fiili dayatmalar eşliğinde sürdürülmüştür. Siyasi iktidarın eğitim alanında, uzun süredir kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda attığı adımlar, çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen ‘piyasacı’ ve ‘dini eğitim’ merkezli uygulamalar, başta öğrenciler olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkilemiştir.”dedi.
GÖRMEZDEN GELMEYİ ISRARLA SÜRDÜRMEKTEDİR
“Eğitimde yaşanan ve yapısal hale gelen sorunlar her ne kadar görmezden gelinmeye çalışılsa da eğitim sorunu, ekonomiden yaşanan gelişmelerin ardından halkın en önemli ve öncelikli gündemini oluşturmaktadır. Çocuklar eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamamakta, çocuk yaşta evlenmenin önüne geçen adımlar atılmamaktadır. Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere kız çocukları ve kırsal kesimde yaşayan çocuklar açısından eğitime erişim konusunda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Eğitim sistemi toplumsal cinsiyet eşitliğinden oldukça uzakta ve giderek dinsel içerik kazanan egemen ideolojinin yoğun baskısı ve denetimi altındadır. Toplumsal yaşamın her alanında görülen cinsiyetçilik ve cinsiyetçi uygulamaların en yoğun görüldüğü alanların başında eğitim alanı ve okullarımız gelmektedir. Geçtiğimiz dönemde cinsiyetçilik ve cins ayrımcı uygulamaların okullarda etkili şekilde üretilmeye devam ettiği görülmüştür. Geleneksel cinsiyet rolleri aile, okul, hukuk, ahlak, din ve medya tarafından sistemli bir şekilde çocuklara ve topluma aktarılmaya çalışılmaktadır.Ülkedeki etnik, dilsel, kültürel çeşitlilik ve inanç çeşitliliği, eğitim programlarında ve ders kitaplarında neredeyse hiç yansıtılmamaktadır. Eğitim sisteminde ve toplumsal yaşamda benimsenen tekçi anlayış, farklı inanç, kimlik ve mezhepleri yok saymayı, onları ve taleplerini görmezden gelmeyi ısrarla sürdürmektedir. Suriye iç savaşı ile birlikte 2011 yılından itibaren Suriye’den milyonlarla ifade edilen insanlar ülkemize göç etmek zorunda kalmıştır. Resmi verilere göre, Türkiye’de bulunan okul çağındaki Suriyeli çocukların yaklaşık üçte biri okul yüzü görmemiştir. MEB’in verilerine göre, eğitim çağında bulunan bir milyon 124 bin Suriyeli çocuğun ancak yüzde 65’i, yani 730 bini okula giderken, yüzde 35’i ise eğitim hakkından yararlanamamaktadır.”
MUTLU BİR TATİL GEÇİRMELERİNİ DİLİYORUZ
“Türkiye’de eğitim sisteminin müfredat, ders kitapları ve uygulama alanları itibarıyla çocukların, etnik köken, dil, din ve inanç ayrımcılığı ile karşı karşıya olduğu bilinmektedir. Ülkedeki etnik, dilsel, kültürel çeşitlilik ve inanç çeşitliliği, eğitim programlarında ve ders kitaplarında neredeyse hiç yansıtılmamaktadır. Eğitime erişimde, kız çocukları, mülteci çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, engelli çocuklar ve geçici koruma altındaki çocukların dezavantajlarını ortadan kaldıracak adımlar atılmamıştır.Eğitim sisteminde ve toplumsal yaşamda benimsenen tekçi anlayış, farklı inanç, kimlik ve mezhepleri yok saymayı, onları ve taleplerini görmezden gelmeyi ısrarla sürdürmektedir. Türkiye’nin kamusal, laik, bilimsel eğitim konusunda olduğu gibi, anadilinde eğitim konusundaki olumsuz sicilini ısrarla sürdürmesini de anlamak mümkün değildir.Tüm bu sorunlara rağmen, bugün yurt genelinde milyonlarca öğrenci karne sevinci yaşadı. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin sağlıklı ve mutlu bir tatil geçirmelerini diliyoruz.”dedi. (kalehaber.net)