Bu sergi, Ankara’nın benim için ayrı bir yer taşımasının sebebini de anlatıyor
13 Ekim 1923’te Ankara’nın başkent ilan edilişinin 101. yılı kapsamında, Ulus doğumlu sanatçı Semih Bayer’in “Ankara’nın Başkent Oluşu” isimli fotoğraf sergisi açıldı. Sergi, Atatürk’ün Ankara’ya gelişiyle başlayan kentin dönüşümünü ve gelişimini gözler önüne seren tarihi fotoğrafları içeriyor. Serginin açılış etkinliği, Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Başkan Yardımcısı Dr. Süleyman Basa, Yürütme Kurulu üyesi Murat Akyüz, Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve Medya Çalışma Grubu Sözcüsü Orhan Kemal Erkılıç ve Birlik Haber Ajansı Genel Müdürü Muhammet Kaçar’ın ve BHA Samsun Temsilcisi Said Çetintaş katılımıyla gerçekleştirildi.
HİLAL ACAR / ANKARA-BHA
Sergi açılışından önce röportaj veren Semih Bayer şunları söyledi “69 yıldır Ankara’da yaşıyorum. Çalıştığım kurumda da geçen sene bu sergiyi açtık. Sonra dedim ki, Ankara’mız dünyada devlet kurulmadan başkent olan ilk ve tek şehirdir. Büyük Atatürkümüz, 16 gün önce başkent ilan etmiştir. Bu çok önemli bir özelliktir. Bunu vurgulamak için sergiyi açtık. Bu fotoğrafların özelliği şudur: Atatürk, Ankara’ya geldikten sonra bu fotoğrafta da yer alan Ziraat Mektebi’ni karargah merkezi olarak belirliyor. Türkiye Cumhuriyeti Savaşı’nı buradan yönetiyor ve Ankara’yı çok seviyor. Atatürk de diyor ki, “Ankara ve Ankaralıların bende ayrı bir yeri vardır.” Dolayısıyla, Ankara’nın bu sergisi, başkent Cumhuriyet kurulurken başkent oluşu ve yoktan var olan ve Cumhuriyete seferber olan şehir olmasıdır. Fotoğraflarda da görüyoruz, kasaba görünümünde ama Atatürk’ün sayesinde çok büyük yol kat ediyor. Ben Ankaralılar olarak gurur duyuyorum, bu sergi de Ankara’nın yoktan var oluşunun simgesidir.”
Ankara’nın gelişimini anlatan kareler
69 yıldır Ankara’da yaşayan Semih Bayer, serginin kendisi için taşıdığı önemi vurgulayarak, “Atatürk Ankara’ya geldikten sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentini belirledi ve şehrin gelişim süreci başladı. Bu fotoğraflar, 18 yıl içerisinde Ankara’nın nasıl bir değişim geçirdiğini gösteriyor. Doğduğum mahalle de dahil olmak üzere birçok bina halen ayakta ve restore ediliyor. Bu sergi, Ankara’nın benim için ayrı bir yer taşımasının sebebini de anlatıyor” dedi.
Eski Ankara üzerine sohbetler
Sergi öncesinde, Semih Bayer ve Halil İbrahim Yılmaz sergilenecek fotoğraflar hakkında konuşarak eski Ankara’nın tarihine ilişkin anılar paylaştı. Anafartalar Caddesi’nde yapılan akşam yürüyüşlerinden, şehrin simgesi olan Palasların geçmişinden ve yabancı misafirlerin konaklaması için inşa edilen binaların ince işçiliğinden bahsettiler. Yıkılmış olan bazı yapıların restore edilerek yeniden hayat bulması da sergi sırasında değinilen önemli konular arasında yer aldı.
Dört gün sürecek sergi
13 Ekim itibarıyla kapılarını açan sergi, dört gün boyunca ziyaretçilerini ağırlayacak. Ankara’nın geçmişten bugüne nasıl bir değişim ve gelişim gösterdiğini yansıtan bu sergi, Cumhuriyet’in 101. yılı kutlamalarının önemli bir parçası olarak sanatseverlere ve tarih meraklılarına kapılarını açtı.
