BAŞKENTİN GENÇ AKLI VE AFET YÖNETİMİ
Başkent Ankara; Cumhuriyetin 100. Yılında Kent Konseyleri Birliği’nin Ankara Kent Konseyine devir teslim töreni ile Türkiye’de Deprem Gerçeği ve Kriz Yönetimi Farkındalık Programı’na ev sahipliği yaptı. Yerel yöneticiler, deprem bilimciler, akademisyenler, büyükelçiler, sanatçılar, sporcular, Kent Konseyi Başkanları ve Ankara’nın katılımcı genç aklını oluşturan Ankara Kent Konseyi Başkent Gençlik Meclisi gençlerinin katılımıyla gerçekleşen deprem zirvesinde deprem felaketi; kentsel, toplumsal, sosyolojik ve psikolojik yönleriyle ele alındı. Her konuşmacıya 4.17 dk konuşma süresi tanınarak depremin saati sembolize edildi.
Başkent Gençlik Meclisinin Gençlik Oturumu, “Katılımın yüzü Cumhuriyetin kalbinde” sloganıyla gerçekleşen Söz Onda programına damga vurdu. “Başkentin Genç Aklı ve Afet Anında Genç Olmak” gündemiyle gerçekleşen Gençlik Oturumu sayesinde deprem sürecinde Başkent Gençlik Meclisi gençlerinin göstermiş olduğu birlik mücadelesi konuşulurken ‘Söz Gençlerin’ oldu. Genç Akıl perspektifi ile farklı bir bakış açısı geliştirdiği dayanışmanın iyileştirici gücüne vurgu yapıldı. Katılımcı yapısı ile gençlik örgütlenmelerine rol model olan Başkent Gençlik Meclisi, “Dayanışma Depremden Güçlüdür!” anlayışı ile başlatmış olduğu birlik olma sürecinde Ankara’da gençlik yapılanmalarından bahsedip gençlik dayanışmasına öncülük etti.
Başkent Gençlik Meclisi Başkanı Halil Ecer;
“Sorumlusu olmadığımız krizlerin muhatapları olarak yaşamımızı yeni ve değişene göre sürekli revize etme gereksinimiz var. Bu yüzden Kent Konseylerinin varlığı toplumun sürdürülebilirliği için sigortadır. Kent konseyleri ise gençlerle çalışabilme kapasitesini güçlendirdikçe katılımcı demokrasi kültürü ve ortak akıl için bir mabet rolünü üstlenecektir. Afet sürecinde enkazı kaldıran, yardım kolisini sırtlayan, bilgiyi teyitleyip pirü pak eden gençlerdi.” konuşmalarında bulundu.
Başkent Gençlik Meclisi Başkan Vekili Hilal Gedik;
“Krizler, afetler olurken ruhlar da enkaz altında kalıyor. Bu ruhların iyileştirilmesi ancak katılımcılık ile olacaktır. Katılımcılık, geleceği beraber inşa etme, şimdiyi iyileştirme ve bizden sonraki neslin en az bizim kadar güzel bir dünyada yaşamasını sağlayan unsurdur. Bu yüzden acısı ile tatlısı ile katılımcılığın iyileştirici gücüne sarılacağız. Gençler bu süreçte arzu edileni hayata geçiren temel dinamiktir.” dedi.
Başkent Gençlik Meclisi YK üyesi Rümeysa Kırmızı;
“Biz gençler yapabilmenin mümkün olduğunu göstermek için değil dayanışmanın sadece kriz anlarında kalmaksızın her an olması gerektiğine inanıyoruz. Eğer bizlerin bir bağımlılığı söz konusu ise bu, dayanışmanın ve birlikteliğin bağımlılığıdır. Bu bağımlılık ülkelerin ve milletlerin refah seviyesine ulaştırmak için en önemli stratejisidir. Her birimiz, hepimizin konfor alanı olmak zorundadır. Gençlerin ikinci yüzyıla damga vuracağı tek şey dayanışmanın iyileştirici yönünü ortaya koymak olacaktır.” diye konuştu.
Başkent Gençlik Meclisi YK üyesi Hamza Ege Dinç;
“Başkentin genç aklı demek, geleceği şimdiden inşa ederken aynı zamanda yüklenilen sorumluluk demek. Afet durumunda enkazı yüreğinde hissedip yangına benzin değil su dökmektir. Bu su, gözyaşı olmasın diye karşılıksız ve çıkarsız koşturabilmektir. Bu yüzden gençlerin hayatın her alanında güçlendirilmesi ve kent yönetimlerinin gençliğe yatırım yapması gerekmektedir.” dedi.
Başkent Gençlik Meclisi üyesi Şule Nur Kazak;
“Sürdürülebilirliğin inşası için kentin tüm paydaşları ile hareket etmek binlerce aklın bir araya gelmesi ve en makul çözümün üretilmesi katılımcılık ile mümkün olmaktadır. Mümkün olanı mümkün kılabilmek için hepimiz bir arada ve hepimiz içinde çaba göstermesi gerekiyor. Başkentin Genç Aklı mümkün olanı gerçekleştirme için yürünen bir yolun yansımasıdır.” konuşmasını yaptı.
Başkent Gençlik Meclisi üyesi Ömürhan Kaya;
“Yaşanan afetin toplumdaki yansıması da yıkıcı oldu. Bu yıkımın en acele biçimde iyileştirmesi için gençlerin uzattığı el toplumun arzu ettiği eldi. Başkent Gençlik Meclisi bu süreç içerisinde ortaya koyduğu dayanışma örneği bir gereklilikti ve bu gerekliliği yerine getirdi.” dedi.
Ankara Kent Konseyi Danışma Kurulu üyesi ve Tohumluk Vakfı Başkanı olan Pınar Ayhan’ın moderasyonuyla gerçekleştirdiği gençlik oturumunda, Tohumluk Vakfı Genç Tohumluk Komitesi başkanı Yaşar Koç ve Genç Tohumluk Komitesi üyesi Aleyna Ardalı dayanışma sürecindeki genç aklın farklı boyutlarına değindi.
Genç Tohumluk Komitesi başkanı Yaşar Koç;
“Türkiye Kent Konseyleri Birliğinin 2012 yılından günümüze kadar yürüttüğü süreç, yerelde aktif katılımın sağlanması ve sorunlarımıza beraber çözümler üretebildiğimiz birlikteliktir. Kent Konseyler Birliğinin bu çabası ve deneyimi biz gençlere yol açarak katılımcı demokrasinin mümkün olduğunu gösterdi. Bu afet durumunda biz gençleri motive eden şey yıllardır süregelen birikimin hayata geçmesiydi ve bu deneyimleri hayata geçirmek bizim sorumluluğumuzda.” konuşmalarında bulundu.
Genç Tohumluk Komitesi üyesi Aleyna Ardalı, 19 günlük dayanışma ve birlik sürecini psikolojik boyutları ile aldı.
Bir pastel boya ile , oyun hamuru ile çocuklar için ne yapılabilir diye düşünürken farklı disiplinlerden bir araya gelen gençler kendi alanlarındaki varlıklarını sürece katarak 10 farklı ilden gelen yurttaşların acılarına eşlik ettik , yoldaş olduk .