BAİB açıkladı: Sınırda TIR kuyrukları, dövizde baskı ihracatı düşürdü – Birlik Haber Ajansı

ANTALYA-BHA

Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) 2024 yılında Antalya, Burdur ve Isparta’dan 2599 firmayla dünyanın 180 ülkesine yapılan ihracatın 2 milyar 638 milyon 365 bin 790 dolar seviyesine ulaştığını açıkladı. Yıl sonu rakamları, yaş meyve ve sebze sektöründe önceki yıllara kıyasla büyük bir kayba işaret ediyor.

YAŞ MEYVE VE SEBZEDE YÜZDE 6,3’LÜK DÜŞÜŞ

2024 yılının ihracat rakamlarını açıklayan BAİB Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, en çok ihracat yapılan sektörlerin ‘yaş meyve ve sebze’, ‘maden ve metaller’, ‘doğal taş’, ‘ağaç mamulleri ve orman ürünleri’, ‘kimyevi maddeler ve mamulleri’ ve ‘iklimlendirme’ olduğunu söyledi. Yaş meyve ve sebze ihracatı, 2023’e göre yüzde 6,3’lük bir daralmaya rağmen birinci sıradaki yerini korudu.

Katıldıkları ticari heyetler ve fuarlarla dünyanın çevresini 5 kere dolaşacak kadar yol kat ettiklerini belirten Çavuşoğlu, ihracat yapılan ülkeler bazında yıllık verileri de paylaştı. Buna göre Almanya, Çin, Rusya, ABD ve Ukrayna, en çok ihracat yapılan ülkeler olarak listede başı çekti. Son birkaç yılda heyetlerle ziyaret edilen Birleşik Krallık, Suudi Arabistan, Hindistan, İspanya, Fas, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Vietnam, Güney Afrika, Dubai ve Hong Kong’a olan ihracattaki artış da rakamlara yansıdı.

‘2024 ZORLU GEÇTİ, İLK 6 AYDA DÜŞÜŞ BÜYÜK’

Çavuşoğlu, “2023 yılında 850 milyon dolarlık rekor seviyede yaş meyve sebze ihracatımız vardı. Biz tabii ki bunu milyar dolar seviyelerine getirmeyi çok arz ediyorduk. Fakat bunda başarılı olamadık. 2024 bizler için zorlu bir yıldı. Gerek rakamsal gerek işlem hacimleri olarak çok zorlandığımız bir yıl oldu. Buna rağmen çok büyük kayıplar yaşamadan yüzde 1,28 oranında bir düşüşle yılı kapattık ve 2 milyar 638 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Tabii burada miktar anlamında da yüzde 10’un üzerinde bir kaybımız söz konusu. Özellikle ilk 6 ayda ciddi düşüşler oldu. Çok daha büyük bir düşüş eğilimi vardı. Heyetlerle yurt dışı gezileri, rakamları bu seviyelerde tutabilmemizi sağladı. Bu desteklerle yavaş yavaş günü yakalamaya çalıştık ve yıllık rakamları hemen hemen geçen yılki seviyelere getirdik” dedi.

‘KUR NEDENİYLE REKABET EDEMEZ DURUMDAYIZ’

Çavuşoğlu, yaş meyve ve sebze ihracatındaki daralmanın temel sebeplerini de açıkladı. Listenin başında kur baskısının geldiğini belirten Çavuşoğlu’na göre, düşüşü tetikleyen diğer etkenler arasında Bulgaristan sınırında keyfi uygulamalarda oluşan tır kuyrukları, bu uzun bekleyişler sırasında ürünlerin bozulması ve ihracattaki aksaklıklar nedeniyle müşteri kaybı da var.

İhracatın önünü kapatan ve rakamlardaki düşüşlere sebep olan temel sebebin kurlardaki politika olduğunun altını çizen Ümit Mirza Çavuşoğlu, “Maliyetlerin altında kalışımızdan dolayı maalesef diğer ülkelerle rekabet edemez durumdayız ve eğer böyle devam edersek bu düşüşler maalesef devam edecektir. Tedbir alamazsak çok daha ağır kayıplar yaşayacağız. Yaş meyve sebzede ihracat kayıplarının sebeplerden biri de Bulgaristan kapısındaki beklemeler, hatalı uygulamalar sırasında bozulan ürünlerden dolayı diğer ülkelerdeki alıcıların yavaş yavaş bizden uzaklaşması. Bu da bizim ihracatımızda düşüşlere sebebiyet veren önemli bir etken” diye konuştu.

DOLAR 45, EURO 50-55 BANDINDA OLMAZSA ZOR

Çavuşoğlu şöyle konuştu: “Dolar-Euro konusunda bütün hesapları kaçırmış durumdayız. Geçen sene bizler bu yıl sonu itibariyle 45’li seviyeler düşündük, 35’li seviyelerde kaldık. Şimdi tekrar sıfırdan hesap edersek şimdi 60 TL seviyelerini konuşuyor olmamız gerekirdi. Ama şu anda durumu bir nebze olsun rahatlatabilmek için dolarda en az 45-46 bandında, Euro’nun da minimumunda 50-55 bandında olması gerekir. Rekabet gücümüzü bir nebze olsun ayakta tutabilmek için bunun gerekli olduğunu düşünüyoruz. Dolar-Euro paritesinde de çok ciddi problemler yaşıyoruz tabii. Dolar ve Euro seviyesinin birbirine bu kadar yaklaşması, herhalde bir ya da iki kere daha olmuştu. Bu da bizi zorlayan durumlardan biri. İhracat yaptığımız ülkelerde ilk sırada Almanya var. Avrupa Birliği ihracatımız da en ön sıralarda. Öyle olunca Euro’daki aşırı baskılanma, ihracat hacmimizi çok ciddi etkiliyor.”

‘YÜZDE 99,7 KALINTISIZ ÜRÜN GÖNDERİYORUZ’

Son zamanlarda gündemde geniş yer tutan ihracattan dönen TIR’lar ve ürünlerde tespit edilen pestisit konusuna da değinen Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Bir TIR bile geri dönse problem problemdir. Yani bu gerçekten sıkıntılı bir durumdur. Ama şunu da çok iyi biliyoruz ki, yaptığımız ihracatlarda yüzde 99,7’nin üzerinde kalıntısız ürün gönderiyoruz. Geçen yıl, iki yıl önce ihracattan dönen kalıntılı ürün oranı binde 3 seviyelerindeyken şu anda binde 2 ile 3 arasına düşmüş durumda. 2023 yılında Türkiye, bu yönde 152 bildirim almışken, 2024 yılında bu rakam 137’ye düştü. 2021 yılında 340 bildirim almıştık. Pestisitli ürün bildirimi sayımız ciddi anlamda düştü. Tabii bu da yanlış. Biz çok kötü durumdayız desek bu da yanlış.”

Soldan sağa: Mehmet Ali Can, Ahmet Tekin, Mustafa Küçükyaman, Ümit Mirza Çavuşoğlu, Ramazan Keskin ve Ercan Akın

BAİB Başkanı Çavuşoğlu’nun açıklamalarından bazı konu başlıkları şöyle:

TIR’LAR NEDEN SINIRDAN DÖNÜYOR? : Türkiye-Bulgaristan sınırındaki Kapıkule, Meksika-Amerika sınırından sonra dünyanın en büyük ikinci kapısı. Aslında gördüğümüz kadarıyla iki sebepten dönüyor TIR’lar. Bulgaristan’ın keyfi uygulamalarından dönen TIR’larımız var. Yani burada hiçbir kalıntı söz konusu olmadan geri dönen TIR’larımız var. Diğer durumda da gerçekten kalıntı miktarı yüksek olarak dönen TIR’larımız var. Yarısı keyfi uygulamalardan dönüyorsa, diğer yarısı pestisitten dönüyor. Bulgaristan’ın kendi özelinde böyle bir şey yapması çok akılcı değil ama dönem dönem Avrupa’nın üstü kapalı bir blokajı söz konusu. 

İHRACATTAN DÖNEN ÜRÜNLER NE YAPILIYOR? : Burada tabii merak edilen konu bu TIR’ların içindekiler iç piyasaya veriliyor mu? Şundan emin olun ki eğer dönen TIR’larda bir kalıntı varsa mümkün değil yurt içine girmez. Dönen ihracat TIR’larında inanılmaz sıkı bir uygulama gerçekleşiyor. İthalat rejiminde bu kadar sıkı uygulamalar var mı bilmiyorum. Tamamından analiz alınıyor. Çok zaman kaydediliyor, çok uğraşılıyor. Eğer kalıntı miktarı mevzuatımıza uygun miktardaysa gümrük müdahale edip TIR’ı serbest bırakıyor ve çok hızlı bir şekilde ya farklı bir ülkeye ya da kendi ihracat ülkesine doğru yola devam ediyor.

YA BAŞKA ÜLKEYE GÖNDERİLİR YA DA İMHA EDİLİR : Bu ürünlerin iç piyasaya sürülmesi sadece sağlık değil, maliyet açısından da çok akıllıca değil. Çok yüksek ambalajlama maliyetleri söz konusu. Temiz çıkan ürünün gönderilmesi yönünde uğraşılıyor. Ama eğer kalıntı miktarı bizim mevzuatımıza uygun değilse zaten ürünler orada bloke ediliyor. Hiçbir şekilde ülkeye girişine izin verilmiyor. Burada ihracatçının karşısına iki şık çıkıyor. Ya malı imha edin ya da mevzuatı uygun üçüncü bir ülkeye ihracat yapın deniliyor. Eğer böyle bir ülke bulunamazsa direkt imha ediliyor.

İHRACATÇI DA BU HİKAYENİN MAĞDURU :İhracatçı bu konuda çok zor durumda aslına bakarsanız. İhracatçı sorun yaşanmaması için elinden geleni yapıyor. Normal resmi analizlerin birkaç katı özel analizler de yapılıyor. Mesele hazır üründe analiz değil. Tarlada denetimlerin arttırılmasını istiyoruz. Bulgaristan’ın keyfi uygulamalarından dönen tırlarda bile günlerce bekleniyor. Çok yavaş hareket ediyor, günlerce bekleyen ürünler maalesef bozuluyor. Bırakın iç piyasayı, ürünler satılamadan çürüyüp çöpe gidiyor. Bizler artık aldığımız üründe kalıntıyla uğraşmak istemiyoruz. Her ürün hem iç piyasaya hem de ihracata uygun olsun istiyoruz. Bunun için tarlalarda, üretim noktalarında analiz işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor.

BURGARİSTAN’A ALTERNATİF KAPI ARAYIŞI : Zaman içerisinde Romanya’yı gündeme aldık, Yunanistan’ı aldık, İtalya’yı aldık. Fakat yaptığımız araştırmalarda gördük ki en sıcak alternatif Romanya Limanı’na inebilmek. Bizim sınırlarımızdaki Karasu Limanı’ndan Romanya’daki Köstence Limanı’na TIR taşıyan gemilerle gidebilmeyi hedefliyoruz. Görüşmelerimiz başladı ama resmi olarak değil, özel sektörler düzeyinde başladı. Liman işletmecisiyle ilk görüşmemizi gerçekleştirdik geçen hafta. Onlar da sıcak bakıyorlar. Şu anda haftada bir gemi karşılıklı çalışıyor. Bizim yaklaşımımıza karşılık her güne karşılıklı sefer koyabilecekler. Bizleri de davet ettiler. Gidip orada fiziki şartları görmemiz gerekiyor. Laboratuvarın akredite olmasını bekleyeceğiz ve diğer şartlar da eğer uygun olursa gemi seferleri başlayacak. Böylece Bulgaristan tarafındaki yükü biraz hafifletip beklemeleri engelleyeceğiz.

KONKORDATOLAR VE ÜRETİM GÖÇÜ VAR :Bölgedeki ekonomik sıkıntıların bir diğer yansıması olarak konkordato başvurularında da ciddi bir artış yaşanıyor. Türkiye genelinde toplam 222 konkordato ilan edilmiş ve bunun yüzde 13’ten fazlası bizim bölgede. Antalya’da 157, Isparta’da 87 ve Burdur’da 8 firma konkordato talebinde bulundu. Zincirleme iflasların önlenmesi için acil tedbirler alınması gerekiyor. Bir de üretim göçü var. Tarım ve tekstil sektörlerinde üretim tesislerinin yurtdışına taşınması büyük kayıplara yol açıyor. Mısır’a kayan yatırımlar nedeniyle rekabet gücümüz azalıyor. Bu kaymanın durdurulması gerekiyor.

2025 ÇOK DAHA ZOR GEÇECEK : 2025 yılına bakıyoruz. İhracatçıları daha zorlu bir yıl bekliyor. Hedefimiz 2 milyar 750 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşmak. Umutsuzluğa kapılmadan mücadeleye devam edeceğiz. Ancak tablo pek parlak değil. Bankalardan yavaş yavaş sinyaller gelmeye başladı. Bankaların tutumu ve ekonomik göstergeler ufuktaki zorlukları işaret ediyor. Piyasada farklı hareketler olacak. Batakların artacağını tahmin ediyorum bu sene. Öyle olunca da maalesef konkordatolar devam edecek gibi gözüküyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu