‘2 BİN GÖNÜLLÜ VAR’

Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Süleyman Basa, Başkan Halil İbrahim Yılmaz ile sohbetimize katılarak çok önemli değerlendirmelerde bulundu. Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Süleyman Basa, “Kent Konseyi, şehre sahip çıkmak isteyenlerin buluştuğu bir yer. 20 kişilik bir yürütme kuruluyuz ama ortak akılda 28 çalışma grubumuz, 3 meclisimizde 2 bin gönüllü bulunuyor. 550’ye yakın genel kurul bileşenimiz var ama bunların haricinde de kente dair söz almak isteyenleri çalışma gruplarına dahil ediyoruz” diye konuştu.

 

 

Çalışma gruplarının kente değer kattığını belirten Basa, “Engelli Meclisimiz, otobüs duraklarında engelli varsa şoförü uyaracak bir sistem nasıl gelişiri konuştu”. “Bisiklet meclisimiz/bisiklet yolunu gündeme getirdi ve üniversiteler birbirine bağlanıyor” dedi. Şimdi üniversiteler birbirine bağlanıyor. Biz bugüne kadar 10 tavsiye kararı yazdık, bunların hepsi de çalışma gruplarından çıkan sonuçlar, belediyeye iletiyoruz. Ticari işler planlaması, bir mahallede 10 kuaför olmasın diye çalışırken, Çevre ve Sıfır Atık Çalışma Grubumuz, tıbbi atıkların eczaneler üzerinden nasıl toplanabileceğine çalışıyor. Bunlar sadece kendileri değil, Ankara’da konu ile ilgili paydaşlarla görüşüyor. Spor Çalışma Grubumuz, 360 amatör spor kulübü pandeminin etkilerini nasıl atlatırı konuşuyor. 15 bin kişilik, 30 bin kişilik stadyumlar yapılırken Ankara neden statsız kaldıyı konuşuyor. Hayvan Hakları Çalışma Grubumuz, mobil kısırlaştırma üzerine konuştu. 100 Yıllar Çalışma Grubu’nu da kurduk. Bu çok önemli olacak. Kaybolmuş işleri de konuşmamız gerekiyor.  “Teknoloji Bağımlılığı, Dijital Güvenlik ve Sosyal Medya Çalışma Grubumuz var. Yine çok önemli olacak bir grup. Prof. Dr. Levent Eraslan hocamız var, onun başkanlığında özellikle çocuklara, ailelere yönelik sosyal medya kullanımıyla ilgili önemli konferans yapacak.” diyen Dr. Süleyman Basa, “Özellikle çocuklara, ailelere yönelik sosyal medya kullanımıyla ilgili önemli konferanslar yapacağız. Bu konuyu önemsiyoruz” dedi.

 

 

Yine su ile ilgili çalışmalar yapacağız. Çalışma gruplarımız, gündemi ve Ankara’nın unutulan değerlerini hatırlatmak için çalışıyor. 28 çalışma grubumuz pandemi günlerinde zoom üzerinden iyi bir şekilde yapıyoruz. Yavaş yavaş yüz yüze çalışmalara başlıyoruz. Kent Konseyi deyince özetle çalışma grupları geliyor. Ortak Akıl, burada 20 kişi oturup karar vermiyor. Eğitimlerimiz oluyor. Teknoloji bağımlılığı ile ilgili çalışma yapılıyor. Üyelerimize sosyal medya eğitimi veriyoruz.”

 

 

“Bütün bunlar olurken şöyle bir tartışma da gündeme geliyor” diyerek söz alan Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin şunları söyledi: “Kentte bir kriz anında ya da bir kesime göre sorunlu bir durum ortaya çıktığında birileri şöyle bir soru atabiliyor ortaya: ‘Ankara Kent Konseyi bu konuda ne diyor, ne yapacak?’ Haklı bir soru olabilir fakat sorunun şöyle bir yanlış tarafı da var. Bütün bu bileşenler, bu kadar insan şimdi katılımcı demokratik bir yapıda belirli konuları ele alabilmek için bir araya gelebilmeli, etkileşim içine girebilmeli, ortak bir şey çıkarabilmeli… İtirazların meseleleri çözmesini sağlayacak altyapıyı inşa etmek gibi bir misyonu var Kent Konseyi’nin. Doğru bildiğimiz yanlışları da fark edebileceğimiz bir yer burası.” ‘Kim Ankaralı?” Ankara Kente Konseyi Başkanı Halil İbrahim ile sohbete, “Kim Ankaralı” sorusunu katan Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, “Ankara’nın önemli sorunlarından biri” olarak vurguladığı soruyu açarken, şöyle konuştu: “Yıllardır gereksiz bir tartışma yaşanıyor. Kültürel ve tarihsel olarak sakinlerinin mensup olduğu kitle midir Ankaralılar, yoksa Ankara’da yaşayanlar mıdır? Ankara’da yaşayanlar, kendini buralı gibi hissetmiyorsa gerçekten Ankaralı mıdır gibi bir tartışma devam eder. Milyonlarca insan bu şehirde kendini Ankaralı olarak adlandırmakta güçlük çekebiliyor. Şimdi burada, Kent Konseyi amaçlarından birisi olan önemli bir kavram var: Hemşerilik hukuku. Belediye kanunun 13. maddesi çok önemli bir tanım yapıyor. Diyor ki: Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir… Çok önemli ve doğru bir tariftir bu. Sonra, “Hemşehrileri belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır. Yardımların insan onurunu zedelemeyecek koşullarda sunulması zorunludur” diye devam ediyor. Kritik olan şu, Suriyeliler var ne olacak? Suriyeliler de bizim hemşehrimizdir. Geçici ya da kalıcı da olsa, kanuna göre o da Ankaralı. Bu ortak payda da Ankaralıların buluşmasını sağlamamız lazım. Bunun yolu da Kent Konseyi tarzı oluşumlardır.

 

 

 Hazırlayan: ORHAN KEMAL ERKILIÇ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu