MANSUR YAVAŞ, EKREM İMAMOĞLU VE MİLLET İTTİFAKI CUMHURBAŞKANI ADAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU UŞAK’TA
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ardahan ve Kars’ın ardından Uşak’a gitti. ‘Millet Buluşması’ kapsamında Uşaklı vatandaşlara seslenen Yavaş, “Biz nasıl seçildiğimiz andan itibaren rozetimizi çıkarıp bütün Ankara’da yaşayanlara tarafsız ve eşit bir şekilde hizmet götürdüysek, Millet İttifakı da 85 milyonun tamamını kucaklayacak. Artık ayrım, nefret siyaseti ortadan kalkacak. Hep beraber el ele vereceğiz ve Türkiye’yi mutlaka ve mutlaka kalkındıracağız” diye konuştu.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye
Ardahan ve Kars’ gerçekleşen “Millet Buluşması”nın ardından Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu bu kez Uşak 15 Temmuz Şehitler Meydanı’nda halkla buluştu.
“UŞAK, A’DAN Z’YE KADAR 14 MAYIS’A HAZIR”
Meydanı dolduran Uşaklıların alkışları eşliğinde sahneye çıkan Başkan Mansur Yavaş, “Maşallah Uşak bu ne kalabalık böyle… Görüyorum ki Uşak, A’dan Z’ye kadar 14 Mayıs’a hazır” diyerek konuşmasına başladı. Yavaş, şöyle devam etti:
“Artık asık suratlılardan insanı azarlayanlardan kibirlilerden bıktık. Ağzından bal damlayan karşısındaki ile konuşurken rakibi de olsa gülümseyen nezaketini kaybetmeyen bir yönetime ihtiyacımız var. 31 Mart seçimlerinden önce de bunların aynısını yaşadık. 31 Mart’tan önce de bizlere aynı şeyler söylendi. ‘Bunlar idare edemez’ gibi ve bir sürü karalamalar… Şimdi de aynısını söylüyorlar ama nasıl idare edebileceğimizin en güzel örneği 11 büyükşehirin belediye başkanı ve Millet İttifakı’nın diğer belediye başkanları… 14 Mayıs’tan sonra Türkiye’nin nasıl bir iklime uyanacağını anlatmak istiyorum. Dediler ki ‘küçücük bir ilçenin belediye başkanı Ankara’yı nasıl yönetecek?’ Kendileri annelerinden belediye başkanı doğmuş ya… İş başına geldik gelir gelmez bütün ihaleleri şeffaf yaptık. Bugüne kadar yapılan 3 bin 500 ihalenin hepsi internette duruyor ve dileyen herkes istediği zaman bizi denetleyebilecek. Bu yetmiyor yaptığımız bütün çalışmaları internette yayınlıyoruz. Sayıştay raporlarını yayınlıyoruz. Bütçemizi hazırlarken katılımcı bütçe yaparak 550 tane sivil toplum kuruluşu ve resmi kuruluşlara sorarak biz sizin paranızı harcıyoruz diyoruz. Acil ihtiyaçlar neyse bildirin biz de ona göre harcayacağız diyoruz. Daha sonra yaptığımız bütün projelerin yanına o projeyi ne kadara yaptıysak hesabını veriyoruz. Bu yolla büyük kırımlar elde ettik. Eski döneme ait tam 5 milyar lira faizli borçlarını ödedik. Giderayak müteahhitlere para vermek için, kendilerine finanse ettirmek için çok yüksek faizli paralar dâhil bankalara borçlarını ödedik.”
“ANKARALILARA YAPACAĞIMIZ HİZMETİN ÖNÜ KESİLDİ”
Ankara Büyükşehir Belediyesinin karşılaştığı sorunlara dikkat çeken Yavaş, “8 Nisan’da devraldık 28 Nisan’da bir kararname eski belediye başkanının yapamayıp devrettiği metroları Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yapmış. Onun parasını bizden alacaklar bizden önceki sözleşmeye göre bilet gelirinin belli bir yüzdesini alacaklar yani dört yılda bu sözleşme devam etseydi bizden 100 milyon lira para çıkmış olacaktı. Ama 28 Nisan’da bir kararname ile bundan sonra bütçenin yüzde beşini alarak tahsil edeceğiz dediler. Bugüne kadar ödediğimiz para 1,6 milyar lira yani Ankara halkının cebinden 1,6 milyar lirayı çalmış oldular. Kimi cezalandırdılar? Ankaralılara yapacağımız hizmetin önü kesildi” diye konuştu.
Ankara’da sosyal yardım anlayışını değiştirdiklerini vurgulayarak açıklamalarını sürdüren Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Bunlar gelir gelmez yardımları kesecekler, dediler şu anda da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yaptığı yardımların kesileceğini söylüyorlar. Eskiden ramazan kolisi gibi koliler göstere göstere dağıtılırdı. İnsan onurunu incitiyor… Destek verdiğiniz insanları bu şekilde teşhir edemezsiniz. Gelir gelmez Başkent Kart’ı çıkardık. Dünyanın her yerinde geçerli ve yakın zamanda 6 milyon Ankaralının tamamı kullanacak. Kırtasiye yardımı yaptık sadece bize kayıtlı kırtasiyecilerde geçerli ve bu sayede o esnaf da kazanıyor. Bu alışverişlerden yapılan komisyonun yüzde 95’i tekrar belediyeye geliyor. Şu ana kadar 20 milyon TL’ye yakın para tekrar belediyeye gelerek sosyal yardım alanların hizmetinde kullanılıyor. Ankara’da şu anda 60 bin destek alan ailenin çocukları otobüslerimizi ücretsiz kullanıyor. 16 bin çocuğun servis ücretini yine Ankara Büyükşehir Belediyesi karşılıyor. 15 bin öğrenciye toplamı 60 bin olacak her ay 330 TL yatırıyoruz. O çocuk okuldaki arkadaşlarıyla birlikte kantinden günlük 15 liralık alışveriş yapıyor. En son bayramda bayram harçlığı da yatırdık” ifadelerini kullandı.
“BİZ ANKARA HALKINDAN ALDIĞIMIZ PARAYI ANKARA HALKINA VERİYORUZ”
“Tasarruf ediyoruz, israf yapmıyoruz” diyerek konuşmasını sürdüren Yavaş, “Çılgın projelere para harcayacağız diye Ankara halkının 16 katrilyon gibi bir parasını ANKAPARK gibi ucube dinozorlara yatırdılar. Ankara’da hala birçok yerde susuz köyler var, kanalizasyon olmayan köyler var. Şimdiye kadar bunlar 25 yılda bitmeliydi değil mi? Maalesef öncelikleri gösterişli projeler… Ankara’dan bir kapıdan geçiyorsunuz, beş yerde o kapılardan var bugünün parasıyla harcanan para 350 milyon lira, saatlere harcanan para en az 100 milyon lira… Yani gerçekten halkın acil ihtiyaçları varken çöp projelere Ankara halkının parasını harcamak doğru muydu? Biz Ankara halkından aldığımız parayı Ankara halkına veriyoruz. En çılgın projemiz Ankara halkını zengin etmek”dedi.
Konuşmasında kırsal kalkınma destekleri ile ilgi de bilgi veren Yavaş, “Ankara bir tarım memleketi… Yanlış politikalar nedeniyle vatandaş hayvancılığı, çiftliği bırakmış ve gelmiş asgari ücret ile iş arıyor. İşte biz bunun önüne geçmek için Ankara’da çiftçi kayıt sistemine kayıtlı 35 bin çiftçiye tohum yardımı yaptık. Arpa, buğday, nohut yardımı yaptık derken satamadığını da varsayıp Başkent Market vasıtasıyla hem Ankara halkının ucuz gıda almasını sağladık hem de yerine göre sosyal destek alan insanlara gönderdik. 600 milyon lira para harcadık kırsal kalkınmaya, çiftçinin geçen yıl itibarıyla ceplerine tam 4,5 milyar lira gelir girdi. Bundan sonra gelecek Millet İttifakı da aynısını yapacak, tarımı destekleyecek. Her şeyimizle kendimize tam yeten bir ülke iken Ukrayna’dan buğday alıyoruz, yurtdışından buğday getiriyoruz. Elimizde hazır tarla var, çiftçi var ama hamur yapacak kimse yok” diye konuştu.
“BU HALKA SÖYLEYECEK BİR ŞEYİNİZ KALMADI”
Atılan iftiralar hakkında da konuşan Yavaş, şu açıklamalarda bulundu:
“İşçileri çıkartacak dediler, işçi falan çıkmadı. İşçiler eskiden zorla maçlara, parti mitinglerine götürülürdü. Artık sendikalarını da özgürce seçiyorlar. Kimse onları hiçbir yere götürmüyor. Sadece ve sadece Ankara halkı için çalışıyor ve karşılığında parasını alıyor. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi terörist ilan ettiler. Bıktık artık… 2019 seçiminden önce sebzeler pahalandı. Bu arkadaşların hiçbir zaman suçu olmaz her zaman başkalarının ya Amerika ya Avrupa ya da CHP zihniyeti diye birisinin üstüne yüklerler. O zaman soğancılar teröristti, depoları bastılar. Bu ay da Rekabet Kurumu kasaplar hakkında inceleme yaptı. Demek ki bu ayın teröristi de kasaplar oldu. Artık yeter. Kabul edin yönetemiyorsunuz. Bu halka söyleyecek bir şeyiniz kalmadı. Bir kerede değerli halkım ben şurada yanlış yaptım deyin o da yok. Hep suçlu başkası… O zaman dediler; ‘PKK’lıları işe dolduracak, sayaçları DHKP-C’liler okuyacak, faturaları onlar götürecek’ Bir baktılar ki öyle bir şey yok. Göreve geldikten sonra hemen T.C. tabelaları yerlerine asıldı. Bu arada İstanbul seçimini iptal ettiler. Hiçbir belediyede beka ile ilgili bir sorun olmadı. Ankara’da faturaları vatansever Ankaralı gençler götürüyor, onlar yazıyor. İstedikleri gibi olmayınca el değiştirdiler. Başladılar ‘İstanbul düşerse Türkiye düşer. İstanbul düşerse Mekke düşer’ demeye ama düşmedi.”
“MİLLİ GÜVENLİK POLİTİKALARI HİÇBİR ZAMAN DEĞİŞMEZ”
“Türkiye’de 14 Mayıs‘tan sonra değişim yaşanacak, Türkiye daha da güçlenecek” diye konuşmasını sürdüren Yavaş, “Bu ülkede HAVELSAN, ROKETSAN gibi kuruluşlar 80’li yıllarda kuruldu. O zaman bunları geliştiren insanlar kendisinden sonraki hükümete devretti gitti ve hala o kuruluşlar çok üstün başarılar sürdürüyor, ülkenin güvenliği için güzel çalışmalar yapıyor. Fakat öyle bir reklam yapılıyor ki; TOGG, İHA, SİHA, Anadolu Gemisi sanki devletin, milletin parası ile yapılmamış da partinin müzesine koyacaklar. Milli güvenlik politikaları hiçbir zaman değişmez. Ne bebek katili serbest kalır bu ülkede ne de teröristler hapisten çıkarılır. Daha da iddialı konuşuyorum onları çıkarırsanız siz çıkarırsınız” dedi.
“MİLLET İTTİFAKI 85 MİLYONUN TAMAMINI KUCAKLAYACAK”
Yavaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bizlere güvenin… Bu nefret siyaseti inşallah bitiyor. Bundan sonra bugüne kadar hayatında hiçbir zaman Cumhur İttifakı’na kötü söz söylememiş, onları destekleyenlere kötü söz söylememiş birisi inşallah iş başına geliyor. Allah 7 milyar insanı ayrı ayrı yaratmış herkes ayrı düşünür, ayrı yetişir, ayrı bir dünya bakışı vardır. Dolayısıyla insanlar tercihine göre oy kullanacaktır. Buna saygı duymak lazım… Biz bu iktidarın yapacaklarına artık güvenmiyoruz. Hala vaat veriyorlar… Yapsanıza neden vaat veriyorsunuz, şimdiye kadar neden yapmadınız? Her eline mikrofon aldıklarında illet zillet… Bu bitecek artık. Biz nasıl seçildiğimiz andan itibaren rozetimizi çıkarıp bütün Ankara’da yaşayanlara tarafsız ve eşit bir şekilde hizmet götürdüysek bundan sonraki gelecek Millet İttifakı da 85 milyonun tamamını kucaklayacak. Artık ayrım, nefret siyaseti ortadan kalkacak. Hep beraber el ele vereceğiz ve Türkiye’yi mutlaka ve mutlaka kalkındıracağız. Türkiye’nin bugünkü en büyük beka meselesi vatandaşına bu şekilde ayrım yapan, baskı yapan iktidardır. Onlar gittiği zaman aslında beka kendini kurtaracak, insanlar kucaklaşacaktır.”
“Şimdiye kadar ağzından kötü söz çıkmamış sayın genel başkanımızı 13’üncü cumhurbaşkanı yapacağız” diyerek açıklamalarına devam eden Mansur Yavaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’de bu değişimi sağlayacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Ülkemizin en güzel kelimesi uzlaşma kelimesidir. Ülkemiz için uzlaştılar, yan yana geldiler. Bu uzlaşmanın sonucunda bu meydanları dolduran sizler gibi bizler de 15 Mayıs’ta Çankaya Köşkü’ne hep beraber gidip konfetiler eşliğinde onu yerine oturtacağız.”
İMAMOĞLU: “GÜÇLÜLERİN KARAR ALABİLDİĞİ DEĞİL, ADİL KARARLARIN ALINDIĞI BİR TÜRKİYE İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”
“Biz bu ülkenin evlatlarıyla bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz, bir avuç insanın ailesiyle değil. Biz 86 milyonun evlatlarıyla yönetmeye geliyoruz” diyerek açıklamalarına başlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise “Güvencemiz çok büyük. Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihinde böyle büyük bir ittifak olmadı. Bunun ilk meyvesini belki ben tattım, İstanbul’u kazandık. Hep beraber kazandık. Şimdi büyüdü, milletin ittifakına dönüştü ve millete Türkiye’yi kazandıracak. Türkiye’nin geleceğini kazandıracak. Eğer 21. yüzyılda çocuklarımızı ekonomik sıkıntılardan dolayı üniversiteye gidemeyecek duruma düşürmüşsek yazıklar olsun. Cumhuriyetin yüzüncü yılına yakışmadı. Biz bu kadersizliği yetiştireceğiz. Bu ülkede ben okuyamıyorum, sıkıntı çekiyorum, yemek bile yiyemiyorum diyen tek bir genç olmayacak. Gençlerle bir sözleşme yapmam lazım. Ayrışmak yok, birleşmek var. Birleşe birleşe kazanacağız. Bu bir siyasi parti, ideoloji seçimi değil. Demokrasi seçimi. Hak, hukuk, adalet seçimi. Bu kötülük dönemine son vereceğiz. Güçlülerin karar alabildiği değil, adil kararların alındığı bir Türkiye için mücadele edeceğiz. Her şey çok güzel olacak” diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU: “BİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRİYORSA 85 MİLYON AÇTIR”
Millet İttifakı’nın 13’üncü Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da şunları kaydetti:
“Kul hakkı yiyeni bulunduğu makamda asla tutmayacağım. Onlar beşli çetelere çalışıyor. Bay Kemal sizin için çalışacak. Bay Kemal’in saray merakı yok. Bay Kemal gidecek, Çankaya Köşkü’nde oturacak. Yani Mustafa Kemal’in koltuğuna gideceğiz ve Mustafa Kemal’in ideallerini gerçekleştirmek için çalışacağız. Hiç kimsenin kimliğini, inancını sorgulamayacağız. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmeyeceğiz ama bir çocuk yatağa aç giriyorsa 85 milyon açtır. Bizim iki kırmızı çizgimiz var; bir vatanımız, iki bayrağımız. Tank Palet Fabrikası’nı Katarlılara sattılar. Bir hafta içinde fabrikayı alacağım yeniden şanlı ordumuza teslim edeceğim. Ayrıca bugüne kadar hiç bir cumhurbaşkanı hakaret ettiği bir ülkeye sonra para dilenmek için gitmemiştir. Bay Kemal asla ve asla egemen güçlerin karşısında diz çökmeyecek. Kuzey Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde nota veremeyen bir kişi cumhurbaşkanı olamaz. Biz Mustafa Kemal’in geleneğinden geliyoruz.”