İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi Toplantısı Gerçekleştirildi

27’nci İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi Toplantısı Gerçekleştirildi

ORDU (BHA) Tamer Gönül – Ordu Üniversitesi  “27’nci İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi Toplantısı” gerçekleştirildi.

 

Morfoloji binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya video konferans yoluyla katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yanı sıra Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Üniversitemiz Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Niyazi Taşçı ve Prof. Dr. Tahsin Tonkaz, İlahiyat Fakültesi Dekanları, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, akademik personeller ve davetliler katıldı.

 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş gerçekleştirdiği konuşmasında “Geçmişten bugüne din, dindarlık, dini hayat ekseninde yapılan araştırmalar açıkça gösteriyor ki tarihi süreç içerisinde birtakım farklılıklar yaşanmış olsa da din, insanın gündeminde ve hayatında her zaman bir karşılık ve bir anlam bulmuştur. Bugün Müslümanların ilim ve medeniyet müktesebatının hakkıyla anlaşılması ve tüm yönleriyle bilinmesi önemlidir. İslam düşüncesinin temel ilkeleri ve dinamikleri ışığında çağın ihtiyaçlarına göre bilginin yeniden üretilmesine de ihtiyaç vardır. Bugün yanlış dini bilgi, sağlıksız din tasavvurları ve dini kavramların bağlamından koparılarak istismar edilmesi açıkça gösteriyor ki İslam medeniyetinin köklü ve kapsamlı birikimini idrak eden, çağını iyi tanıyan, bugünü imar ve geleceği inşa edecek nesillere ihtiyaç var. Bu nesli yetiştirecek müfredat ve müesseselere ihtiyaç var. Bu ihtiyaçları kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturma ise ilim insanlarımızın gayretine bağlıdır. İlahiyat tedrisatı esasında medeniyet müktesebatımız bağlamında derin ve köklü bir geçmişe sahiptir. Bugün ulaşılan fakülte sayısı, akademik kadro ve öğrenci potansiyeli açısından ortaya çıkan tablo elbette önemlidir ancak bundan da önemlisi burada üretilen bilginin hayata, topluma, insanlığa ve dünyanın geleceğine katkı sağlayan bir niteliğe sahip olmasıdır. Mevcut potansiyelin doğru bir metodolojiyi ve gerçekçi bir yaklaşımla insanlık için kalıcı bir faydaya dönüştürülmesi önemlidir. Bu bağlamda İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri müfredatının etraflıca ele alınması, kapsamlı müzakere, istişare ve ortak çalışmalarla güçlendirilmesi ve sahip olunan imkanların daha ileri bir noktaya taşınması önem arz etmektedir.” dedi.

 

Toplantının açılış konuşmasını yapan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan, “Bilgi çağı olarak tanımlanan günümüzde dini hayatın bilimsel ve orijinal dini bilgiler ile sağlıklı uygulama temeline dayanması arzu edilen bir durumdur. İlahiyat fakültelerinde teorik dini bilgi üretimi yapılmakta ve bunun gündelik hayatta uygulamaları görülmektedir. Tabii ki her Müslümanın bu dini bilgileri orijinaline aslına bağlı bir şekilde, gündelik hayatında hem kendi benliğinde bunu duygu, düşünce ve davranış olarak ortaya koymasını hem de diğer insanların da bu orijinal kaynağa bağlı yaşamalarını arzu ediyoruz. Ülkemizde en yüksek seviyede dini eğitimin yapıldığı merkezler ilahiyat fakülteleridir. Buralarda üretilen dini bilgilerin son derce önemli olduğuna inananlardan biriyim. Dinin temel değerlerine, temel referanslarına bağlı Kur’an, sünnet eksenli bir dini bilgi üretilmesi bu toplumun dini bilgileri gündelik hayatlarına uygulayabilmeleri için son derece manidardır. Din hizmetleri sunulurken bilgiye dayalı olması bilimsel zemine oturması, toplumun ahlaki değerlerine bağlı hareket etmesi anlamında da bunun gerekli olduğu kanaatindeyim. İlahiyat fakültelerinde yetişen öğrencilerin bu topluma dini bilgiyi götürürken önce onların donanım ve kaliteleri üzerinde durmamız gerekir. Allah’ın rızasına, kitaba, sünnete uygun, özümsenmiş bir dindarlık modeli bizlerden, bu işin içerisinde olan insanlardan beklenen bir sorumluluktur. Bu duygu ve düşüncelerle programımızın hayırlı ve uğurlu olmasını Yüce Allah’tan diliyorum.” şeklinde konuştu.

 

Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, “Geçmişten günümüze din eğitimi yekpare bir düzen içerisinde gelişmemiş, bu gelişmemede elbette ki sistemin yapısının eklektik bir yapıya bürünmesine yol açmış hem hukuki hem de yapısal anlamda birtakım problemlerin doğmasına yol açmıştır. 2003’ten sonra siyasal anlamda din eğitimine bakışın değişmesi hem aktörlerin alanını genişletirken hem de din eğitimi alanında hizmet veren kurumların da ciddi anlamda gelişmesine vesile kıldı. Bizlerin de bundan sonraki süreçte, bugünkü gündem bağlamında, ilahiyatlarımızın geleceğini ve geleceğe açık bir perspektifle yeniden yapılandırılması noktasında ciddi çalışmalar sarf etmemiz gerekiyor.” dedi.

 

Ordu Üniversitesinde gerçekleştirilen dekanlar toplantısında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, toplantının hayırlı olması temennisinde bulundu.

 

Din Öğretimi Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül, “Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü olarak hem Diyanet İşleri Başkanlığı hem de ilahiyat fakülteleri ile müzakerelerde bulunmamız, sürekli iş birliği içerisinde olmamız çok önemli, o açıdan gerçekleştirilen bu toplantının öneminin büyük olduğuna inanıyorum. Birlikte gözlemlerimiz, değerlendirmelerimiz, alacağımız kararların çok daha bereketli olacağına inanıyorum. Bizler geleneği önemsiyoruz ancak geleceğin her türlü hurafelerden arındırılmış bir şekilde sahih bir gelenekle ufuk açmaya çalışıyoruz, hedefimiz, gayemiz bu noktada bir. İlahiyat fakülteleri, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din Eğitimi Genel Müdürlüğünün ortak hedefleri noktasında hiçbir farklılığın olmadığını düşünüyorum. Toplantımız hayırlı olsun, Allah’ın rahmeti hepimizin üzerine olsun.” diye konuştu.

 

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Bu toplantı sadece fakültelerin müfredatı olarak değil doğrudan doğruya, beşikten mezara kadar eğitimin ana unsur olduğu bir yerde çözüm üretiminin uygulamalara ışık tutması gerektiğini düşünüyorum. Hakikatin tezahürü, Hakk’a teslimiyet, ilme vukufiyet ve istişareye riayetten doğar. Dolayısıyla bu üç unsur da burada var. Bu toplantıdan çıkacak sonuçların sadece Türkiye ile ilgili değil bütün dünya ile de ilgili olması gerektiğini ümit ediyorum. Sizleri ağırlamaktan son derece onu ve mutluluk duyuyor, toplantının hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

 

İki oturum olarak gerçekleştirilen toplanın ilk oturumunda Prof. Dr. Hüsnü Ezber Bodur tarafından “Geçmişin Işığında Dini Hayatın Geleceği” konulu sunum yapıldı. İkinci oturumda Prof. Dr. Ahmet Bostancı yönetiminde İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinin müfredatlarının değerlendirilmesi, Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı yönetiminde Diyanet İşleri Başkanlığının İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinden beklentileri konularının ele alınmasının ardından yürütme kurulu üyelerinin seçimi yapıldı. (Tamer Gönül)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu