”Tarım makinalarının dünü, bugünü ve yarını”
”Tarım makinalarının dünü, bugünü ve yarını”
ANKARA – BHA
Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu Sözcüsü Ayfer Ulusoy’un moderatörlüğünde Ankara Kent Konseyi’nde gerçekleşen etkinlikte ilk olarak Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Ankara Hukuk’tan mezun olan ve Almanya’da Makine eğitimi, Ziraat ekonomisi mezuniyeti, Tarım hukuku doktorası bulunan Dr. Apti Yaltırık söz aldı.
Apti Yaltırık şu ifadelere yer verdi: ”Tarım ve Makinalar çok spesifik bir konu. Benim öğrencilik zamanımda Almanya’da gördüğüm eğitim dönemi ve o dönem aklımda yer edinen fikirlerden bahsedeceğim sizlere. 18 ay mühendislerin görmüş olduğu bu eğitimlerde gerek ülkemiz için gerekse tarım ve makineleşmede kullanılan ve kullanılması gereken pek çok uygulama ve tekniksel fikir bulunmaktadır. Bu fikirler akabinde gerçekleşen pek çok öğrenim ve dönem süreçleri de vardır. Bu eğitimlerden, projeler sonuçlanıncaya kadar titiz çalışmalar yürütülmektedir. Ben de bu eğitimlerden geçmiş birisiyim. Bu Almanya’daki eğitimin birinci aşaması benim için pek önemliydi. Oldukça heyecanlıydım, benim için çok zordu. Eğitimin başında temel disiplinleri görerek bu sürecin daha da kıymetli olduğunu idrak etmiş bulunmaktayım. İçinde bulunduğum çalışmalar dolayısı ile şunu görmekteyim; yaptığımız işte en önemli unsur disiplin olmalı. Türkiye bir tarım ve ziraat ülkesidir. Bu konudan pek mühim alanlara ve fırsatlara ev sahipliği yapmaktadır.”
Apti Yaltırak’ın ardından sözü Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölüm Başkanı Profesör Dr. Ahmet Çolak devraldı. ”Şimdi bir yanda öğrencilik yıllarımdaki tarım hadiseleri ve uygulamalarından, bir yandan ise bugünki ziraat uygulamaları ve makinelerinden, ve bu makinelerin sağlamlaştırılması, tarımla tam donanımlı hale getirilmesi bakımından bizim için olan önemini sizlere anlatmak isterim. Bildiğiniz üzere ülkemiz tarıma elverişli topraklarla ziraat için önemli bir alan bulundurmaktadır. Bu durum da doğrdudan doğruya makineleşmeyi, ve makineleşmeden doğacak olan üretim-tüketim dengesini bizlere anlatmaktadır. Şimdi ülkemizin tarım için konumunu ve önemini hepimiz zaten biliyoruz. Peki biz ne kadar makineleşebildik? Makineleşme durumumuz elimizdeki mevcut tarım makinelerinin sağlamlığını ne ölçüde etkiledi? Benim bu konuda görüşlerim şu yöndedir: Tarım makinaları ve kullanılan dijital sistem ve teknolojiler hızla gelişmektedir. Stem Eğitimi’ne acilen geçilmelidir. Labaratuvar altyapıları hızla güçlendirilmelidir, kadro çeşitliliği sağlanmalıdır. İMEP uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır. Üniversiteler imalatın içinde yer almalıdır. Bölümler 24 saat çalışan yerler olmalıdır.”
Diyerek sözlerini noktalayan Ahmet Çolak tarımda makineleşmede eğitim ve bilimin bütün disiplinlerinin, matematiğin önemini vurguladı.
