BAKAN KOCA AÇIKLADI

Koca’nın açıklamaları şöyle:

Bu mücadele yaşadığımız acıları ödediğimiz ve ödeyeceğimiz bedeli ortadan kaldırmıyor. Virüsün hayatımızdan çıkacağı güne dair umudu hep güçlü tuttuk. 83 milyon mücadelenin her boyutunda çok önemli tecrübeler edindik. Pek karşınıza çıkmayan Toplum Bilimleri Kurumu önemli stratejiler geliştirdiler. 

 

Artık salgının sosyal etkileriyle mücadeleye odaklanacağız. Bugüne kadar aşılama çalışmalarında yaklaşık 1.5 milyonu 2. doz olmak üzere 8 milyon aşı seviyesine ulaştık. Aşılama planındaki ilk aşamanın sonuna yaklaştık. Küresel düzeyde en başarılı ülkeler arasındayız. İlgi edilen her ürünün temininde güçlük vardır. Aşı programı adaletle ve şeffaf şekilde yürütülmektedir. Bugün aşıyı temin edebilirken yarın temin edebilirliğinin garantisini kimse veremez. Bugün itibarıyla bir tedarik ve temin sorunumuz yok. Birinci doz aşı olan tüm vatandaşlarımızın ikinci dozu güvence altındadır. Yapılabilecek eleştirileri elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullandığımızdan emin olmanızı istiyorum. 

 

İlk doz aşıyla koruma başlamıyor 42 gün korunmak zorundayız. Aşının ilk dozunu yaptırmış olmak bizi rehavete değil tedbire sevk etmeli. Bazı illerimizde buna yönelik özel çalışmalarımız var.  

 

Yerinde karar dönemiyle birlikte kurallara uyum konusunda güvenlik kuvvetlerimiz denetimleri arttıracak Sayın içişleri bakanımız da kararlılıklarını ifade ettiler. Milletimizin sağlığını muhafaza edeceğiz. 

 

 

Bedelsiz aşı iddiasına yanıt

Özellikle bu dönemde dünyada aşı savaşının yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz ve ülkeler arası ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyeceğini bunn ücret kısmında ticari sır olarak kalması… Biz aşıyı bütün ülkelerin aldığı fiyattan en az fiyattan alan milletiz. Bu iddiamın arkasındayım. Bu karşılıklı ticari sır olması gereken bir durumdu. Bu aşı sadece Türkiye’ye satılmıyor. Dolayısıyla teminatları dahi garanti altına aldık. Burada iddia şu deniyor ki üretici firma bir milyon doz aşı üretti ve bu 1 milyon doz Türkiye aslında bedel almadan bağışladı. Distrübitörü olan firma ise devlete fatura etti. Üretici firmanın bedelsiz verdiği aşı üretici firma fatura ederek devletten 12 milyon dolar aldı. İddia bu. Aşı savaşının olduğu bir dünyada bir firma aşıyı bedava bağışlar mı? 

 

Firma özetle diyor ki, buradaki amaç siz bizden teminatı istediğiniz için biz teminatı sağlayamamıştık. Bizi de temsil eden firmaya biz bedelsiz olarak verdik. Ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık. Bunu kim söylüyor? Üretici firma. Hani üretici firma bağışlamıştı Türkiye Cumhuriyeti’ne. Ayrıca bunun ilgili de kurumlar vergisi ayrıca yapılmış. Vergiyle ilgili ayrıca sorunu yok. 

 

Israrla aracı var mıydı yok muydu? Biz devlet olarak Sinovac olarak bütün görüşmeleri yaptık. Bu firmanın 10 yıldan fazla süredir tek distribütör var. Firmanın yetkilisi de firma. Dolayısıyla biz bütün görüşmeyi Sinovac ile yaptık. Aracı kuruma fazla verilmemiştir. Türkiye olarak biz distribütörle de pazarlık yapabilirdik. Biz direkt olarak firmayla yaptık. Biz ekstra ücret vermedik. Biz pazarlığı Sinovac ile yaptık. Ben özellikle siyasi arenaya çekmek istemedim. Vatandaşımızın zihnini bulandırmak isteyenler var. Bu devletler özelinde korunması gereken, devamında aşının gelişini etkileyebilecek çabası içinde olmayalım. Eriştiğimiz kadar aşıya erişmek istiyoruz. Biz daha erken FAZ-3 çalışmasına başladığımız bu anlamda görüşmelerimizi sözleşmelerimizi yaptık. Peki bu aşının gelişini etkilemek için niye uğraşıyoruz. Devlet sırrını niye ortaya döküyoruz. Bana muhalefet lideri açıp sorabilirdi. Bu konuyla ilgili bana sorabilirdi. Yok mu böyle bir iletişim anlayışı? 

Vatandaşımıza veremeyeceğimiz hiçbir konu yok. 1) Aşıyı ucuza alıyoruz 2) Bu aşıya erişim için her imkanı kullanıyoruz. Önümüzdeki aylar aşıya daha yoğun erişeceğimiz söyleyebilirim.

Önümüzdeki aylarda daha fazla aşıya ulaşacağımızı söyleyebilirim. 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu